Thursday, September 08, 2011

Rapor zamani

Bir diyetin daha sonuna geldik sevgili izleyenler!

Gunlerdir bloga diyet raporu yazacagim ama isteki raporlarimi bile bitiremedigimden buna da sira gelmedi malesef. Bu aralar isler feci yogun, sabahin korunden aksamin anormal saatlerine kadar calisiyorum, deli yoruldum ama bitirene kadar hafiften salmam gibi bir durum soz konusu degil. Sabahlari ise giderken ivir zivir metro gazetelerini okudugumdan ofise vardigimda yaptigim ilk is ellerimi yikamaya gitmek oluyor, bu el yikama rituelini piskolojik seansa cevirip bol bol guluyorum aynada kendime :) "you feel gooooood" diyorum, "yorgun degilsin, aaaa, olur mu oyle sey" diyorum, bazen ise yariyor, bazen yaramiyor...Her neyse derdimiz cok calismak olsun yeter ki, o zaten hallolur gider...

Neyse ne diyordum, diyet...Bu onceki postlarda yazdigim diyet normalde 2 haftalik, 2 hafta yapip sonra bir 2 hafta ara vermek gerekiyor, sonra eger hala ihtiyac varsa bir iki hafta daha yapilmasini oneriyor. Benim diyet bir haftada kaldi, sonrasinda haftasonu asiriya kacmamakla beraber biraz saldim durumu acikcasi :) Ama gercekten ozlemisim, haftasonu ablamlarda yaptigim kahvaltiyi michelin starli restoranda yemek yiyormusum gibi buyuk bir zevk icinde gecirdim :)

Bu diyetin bir yarari 1.5 kilo vermem oldu, bunun ne kadari gercekten yagdan gitmistir ne kadari su vsdir bilemiyorum ama guzel bir gelisme benim acimdan :) Daha bir 2 kilom daha var verilecek, o yuzden sanirim ekim gibi tekrardan yapacagim.

Ama asil yarar genel beslenmemde neleri yanlis yapiyorum onlari gosterdi. Genelde istahli bir insan olmama ragmen ben dikkat ediyorum yine baya. En dikkatsiz oldugum nokta protein, dogru duzgun protein almiyorum pek, genelde salata yiyip geciyorum mesela, yanlis! Salata aksam icin hafif guzel bir yemek ama hafif yemek icin illa ki sadece salata yemek gerekmiyor. Et, tavuk, balik vs ile de gayet saglikli az yagli yemekler yapilabiliyor.

Sonra mesela salata seviyorum ama illa ki de bol peyaz peynirli olsun istiyorum. Peynir her ne kadar kalsiyum acisindan cok yararli olsa da yedigim beyaz peynirlerin yag orani oldukca yuksek, insani olculerde koymak lazim koyulacaksa da.

Onemli olan karbonhidrat olayina dikkat etmek. Cayin yaninda aman bir tanecik diye yenilen kurabiyeler falan aslinda gereksiz, tek basina cay da (ya da yaninda bir muz vs bir meyva ile) gayet tatmin ediyor insani. Haftasonlari ozellikle hic dikkat etmiyorum mesela kek vs tuketimime, onlari daha cok kismaya basladim artik. Karbonhidrat alacaksam kepekli ekmekten almak cok daha iyi, cok tatli istiyorsa canin koy ustune azicik bal, degil mi ama? Sabahlari St James Park metro cikisindaki tahinli kurabiye kokusunu da duymamayi basarirsam tamamdir bu is :)

Boyle konusmasi kolay tabi bana simdi buradan ama bakalim cumartesi itibariyle annekus buraya geldiginde nasil dayanacagim onun guzel kurabiyelerine :) 

Monday, August 29, 2011

6. Gun

Diyetin 6. gunu azicik aktivite, azicik tembellik, bol bol da hayalle gecti. Simdi benim butun ailem Ege sahilinde kucuk bir kasabada bir araya geldi. Evin icinde yok yok, hatta bir tane de ekstra var bu sene, prenses ilk bayramini kutlayacak :) Seneye konusuyor olacak, "hani benim bayram param" diyecek belki de kim bilir :) Bu saatlerde muhtemelen hepsi yavastan yatma hazirliklarina girmislerdir. Babam kilitleri kontrol etmistir son bir, ablam da prensesin nefes alisini dinlemistir muhtemelen :)

Sabah kalkip hep beraber kocaman bir kahvalti yaparlar. Bayramin en guzel zamani ilk gunku kahvaltidir, herkesin nesesi uzerindedir, kahvaltiliklar muhtesemdir, annem/Senay yengem muhtemelen bir seyler yapmislardir bayram sabahina ozel. Ilk basta borekler kurabiyeler vs cikar ortaya, sonlara dogru tatlilar dokulmeye baslar.

Bu seneki menude sekerpare ve kalburabasti varmis duyduguma gore, iki favori tatli bir arada. Ikisi de birbirinden guzel olur, annem de yengem de tam kivaminda yaparlar tatlilari, ilk seferinde kibar kibar yenir tatlilar, ardindan saatler gectikce parmaklarla dalinir tatli tepsisine :) Eger bayram kis mevsimine denk gelirse de kabak tatlisi yapar annem, ustune de bol ceviz ekilir :) Sonra belki ramazandan arta kalan gullaclar da cikar ortaya, ve de bazen yolda gelirken Bursa'dan alinmis kestane sekerleri.

Cok guzel olur bayramlar bizim evde :) Seneye bayram Agustos ortasina geliyor diye cok mutluyum, ben de gidebilecegim insallah toplu bir bayram gecirebilmek icin :) Finansta calismanin en kotu tarafi bu, ay sonu ay basi izin almak bir olay :/

Neyse yediklerimi de soyleyip kisaca bitireyim bu postu:

- Sabah yine klasik kahvaltimi yaptim, greyfurt ve ekmek seklinde.
- Ardindan uzun bir yuruyus ve de biraz aerobik yaptim.
- Oglen ispanak, taze kereviz, ceviz, domates, ve az kalorili babybell peynirlerinden olusan bir salata yaptim, bir dilim ekmekle beraber yedim.
- Aksam da dunden arta kalan tavuklari pisirdim, yanina da sogan, havuc, biber ve ispanak karisik sote yapip yedim. Greyfurtumu da yedim, tamamim :)

Diyette onerilenler soyleydi:

Breakfast:
Coffee or tea with sugar substitute and a half of a grapefruit and a slice of protein bread
Lunch:
Assorted low fat cheese slices, unlimited amounts of spinach, and a slice of protein bread with coffee or tea
Dinner:
As much broiled fish or shellfish as you like along with unlimited salad, and a slice of protein bread with coffee or tea
Onumuzdeki iki gun is gezisinde olacagim, o yuzden bloga yazamam sanirim. Bu iki gunde olacagim ofisteki kantin felaket :( O yuzden de bugun gidip kendime bir suru kereviz, havuc falan aldim, simdi dograyip buzdolabi paketlerinde goturmeyi dusunuyorum yanimda :) Aksamlari da izgara falan yedim mi diyeti duzgun bir sekilde tamamlarim :)
Persembeye diyetten neler ogrendim ve de sonuclar postu!!! 
Herkese sevdikleriyle beraber cok mutlu bayramlar diliyorum :) 

Sunday, August 28, 2011

5. gun

Yasasin tembellik!!! :) Dunku spor gununun ardindan bugun tam bir tembellik gunu oldu, cok da guzel oldu acikcasi, cok ihtiyacim varmis. Butun gun yayildim, uyudum, bir seyler okudum, sansli masa geyiklerini izledim (-bazilari cok komik, bazilarini 10 milyar versen yapmam diye dusundum), evi toparladim, yemek yaptim, yedim, yagmur yagdi gunes acti aa ne guzel oldu diye kendi capimda hava durumu raporu verdim :) Guzel sakin bir gun gecirdim :)

Bugun aktivite olarak hicbir sey yapmadim ama diyet programina neredeyse harfi harfiyen uydum. Sabahtan klasik kahvaltimi yaptim, oglen programa uygun iki tane yumurta hasladim, yaninda bol bol domates, salatalik, haslanmis yesil fasulye ve cottage cheese yedim. Cottage cheese'in Turkce karsiligi ne olur tam emin degilim, cokelek desen degil, krem peynir desen degil? Bu boyle yogurtla peynir arasi cok az yagli, dolayisiyla da az kalorili, bir peynir cesidi. Ablam hep yerdi de ben bir supheyle bakmistim simdiye kadar tatsiz tutsuz olur o diye, bekledigimden cok daha iyi cikti :) Yaninda da bir dilim ekmek yedim.
Aksama da fotograflardaki menu vardi. Bu benim minik mutfagimdan bir goruntu. Mutfagimda duvara sabitlenmis kucuk bir masa var, iki tane yuksek taburesiyle beraber, genelde yemeklerimi burada yiyorum:) Disarida coook uzaklardan London Eye gozukuyor, ama ondan ote pencerenin onundeki agaca takiliyorum ben daha cok :)

Menude firinda tavuk vardi, derisi alinmis. Marketten fileto haline getirilmis butlardan aldim derisiz. Direkt firinda pisirdim, ustlerine azicik zeytinyagi surup, cok leziz oldu. Hem de cok kolay valla, aklima yatti baya :)

Salata olarak da bu sefer degisik bir salata yaptim, bu diyet doneminde farkettim ki ben hep ayni sebzelerden salata yapiyorum, marul sogan vs, arada degisiklik de lazim. Bugunku salatama havuc rendeledim, roka, yesil sogan, kirmizi biber dogradim. Haslanmis yesil fasulye koydum. Ustune yarim limon, azicik zeytinyagi, azicik tuz ve de bol sumak ektim. Cok cok guzel oldu :)
Fotograflari gecen sene aldigim kameramla cektim. Gecen sene Agustos basi gibi ablamin da yardimiyla bir Nikon D90 aldim, cok mutluyum :) Temel mal varligim kendisi :) Hala ogrenmeye calisiyorum, ama o kadar cok program/ayar var ki unutuyorum hep. Dun kendime cok guzel turuncu bir defter aldim, bundan sonra buldugum guzel ayarlari buna yazacagim. Fotografcilik konusunda kendimi gelistirmeyi cok istiyorum :)

Daha Prenses'in bir suru fotograflarini cekecegim hem! Cok calismam lazim, cok :)

Saturday, August 27, 2011

4. gun

An itibariyle oluyorum! Yorgunluktan ciddi ciddi oluyorum, her tarafim dokuluyor resmen :/

Bugun aktivite olayinda kendimi astim, sabahtan 7km kostum, ogleden sonra da merkeze gittim geldim derken 13km yurudum, bir gunde 20kmye tabi diz falan kalmadi, mefta halde son enerjimi de bloga yazmak icin kullaniyorum resmen :)

Ama bir yandan da boyle bol bol spor yaptigim icin de mutluyum :) Karnim da tok, oohhh super bir aksam yemegi yedim. Aslinda bugun dunkunden cok degisik bir sey yemedim, dun aksamki salatadan oglen yedim, ispanakli rokali. Aksam da yine et sote ve marul salatasi yedim. Bu et sote olayi super oldu, favori yemeklerim arasina girebilir :) Gelsin de babacigima da yapayim, cok sever kendisi boyle az yagli yemekleri :) hehe :) Bir de cig lahanali ve mercimekli bir salata var uydurmasyon olarak yapip buldugum, onu da diyet bitince yapayim bir gun, yazayim buradan tarifini. O da cok super bir lezzet oldu ama nedense bu diyet mercimegi yasakliyor, mercimek, misir, her turlu tane fasulye falan hep yasak. Bana biraz anlamsiz geldi ama neyse oyleymis dedim gectim artik.

Bugun diyette onerilenleri de yazip bitirecegim, cok yorgunum, yarina daha guzel bir yazi olsun artik...


Breakfast:
Coffee or tea with sugar substitute and a half of a grapefruit and a slice of protein bread
Lunch:
As much tuna salad as you like with a grapefruit and coffee or tea
Dinner:
As much broiled lean pork as you like along with unlimited green salad and coffee or tea



Friday, August 26, 2011

3. gun

Pufurtu! Aslinda su an hic blog yazasim yok ama kendi kendime azim ettim her gun yazicam diye, bozmayacagim rutini.

Diyetin ucuncu gununde en sevdiklerimden biri dedi ki "Burcu oyle diyet yapan con con kizlara dondun, booo" dedi, tamam belki "booo" dememis olabilir ama hissettim ben! "Boyle diyetler yaparak kendini bana begendirecegini zannediyorsan cok yaniliyorsun, ben sevmem oyle ciroz" dedi :) Ben de dedim ki "Zaten benim ciroz olma ihtimalim yok, malum kemiklerim iri" :) (Annekus seni seviyorum!:) Yillarca beni bu argumanla avuttun, canimsin!) Tamam, belki boyle demedim ama her sey de yazilmaz ki canim bloga :)

Neyse yavastan yazma havasina giriyorum, iyi valla:)

Bugun cok yogun bir gundu iste, ustune de diyetin esasli gunlerinden biri olunca haliyle biraz zor bir gun oldu. Blogu hafiften takip edenler bilir, benim gunluk yedigim yemek orani sabahtan aksama dogru azalir direkt. Bu diyetteyse daha bir gune yayiyor, ve aksamlari da baya et balik vs yemeni istiyor, oysa ben normalde sadece salata yerim. Kahvaltida da sadece bu bir dilim ekmek ve greyfurt olayi biraz az kaciyor bana, normalde kocaman bir kase bran flakes yiyorum. Ondan oglene dogru mesela cilgin acikiyorum, 12 olsun diye gozum hep saatte resmen :) Cok sikayet ettim ama aksam yemegim cok guzeldi aslinda bugun, gunduz biraz iskence cektim ama degdi :)

Gelelim bugun ne yedim bolumune:

- Sabahtan klasik greyfurt + 1 dilim ekmek
- Oglen sadece meyve salatasi yedim, ama baya buyuk bir kase diyebiliriz. Icinde uzum, cilek, ananas, kavun, bir iki dilim de karpuz vardi.
- Arada 2 tane elma, bir tane de mandalina yedim. Yaaa burada mandalinalar cikti, tamamen bir sonbahar havasi resmen! Kestane ciksin diye bekliyorum dort gozle:)
- Aksam ama ziyafet cektim kendime :) Marketten cok az yagli parca dana eti aldim, mantar, sogan, sarmisak ve azicik salcayla soteledim. Yanina kocaman bir salata yaptim, icine roka, taze ispanak, kereviz sapi, domates, yesil sogan ve bir kac parca ceviz attim. Her gun az bucuk ceviz yemeye calisiyorum, annem cok faydali oldugunu soyledi. Cok sahane bir yemekti valla, bir dilim de ekmek yedim, ooooh butun gun bekledigime degdi :)

Bugun diyetin onerdigi yiyecekler ise soyleydi:


Breakfast:
Coffee or tea with sugar substitute and a half of a grapefruit and a slice of protein bread
Lunch:
As much fruit salad as you like with coffee or tea
Dinner:
As much lean, broiled hamburger as you like along with unlimited tomatoes, celery, cucumbers or brussels sprouts


Aksam biraz farkli oldu ama baktim hamburger koftelerinin kalori ve yag orani cok yuksekti, direkt et yiyeyim daha iyi dedim. Demir vs olaylarini da dusununce ispanakli kocaman bir salata yapayim diye dusundum, oyle minik degisiklikler oldu.

Ayrica dunkunun aynisi aktivitelerde de bulundum, aerobik yaptim, ise yuruyerek gittim geldim. Bu aerobik olayindan bacaklarimin bazi kaslarini normalde hic calistirmadigimi farkettim, cunku birazcik esnetmeye calistigimda direkt aciyor. Yavas yavas acmaya calisiyorum, boyle bir rutin oturtsam super olacak, her sabah 20dk aerobik - gun icinde fb vs ivir zivir harcadigin zamanla karsilastirildiginda nedir ki?

Bu aksam saglam yedigim icin yarin sabah ilk is kosuya gideyim diye dusunuyorum. Bakalim motive olup cikabilecek miyim, ve de pek tabi ki bakalim yagmurlar izin verecek mi?

Son olarak da diyetim hakkinda kamu aciklamasi yapmak isterim: Diyet yapan con-con kizlardan olmadim, olmam da:) 1-2 hafta kasip ideal kiloma geldikten sonra normal hayatima kucuk/insani porsiyonlar esliginde donmeyi dusunuyorum :)

Thursday, August 25, 2011

2. gun

Cok mutsuzum be gunluk! dememi bekliyorsaniz cok yaniliyorsunuz :) Her ne kadar butun gun yemek yeme hayalleri icinde gecse de mutsuz degilim. Yaz bitiyor, butun sevdiklerime kavusacagim diye o kadar mutluyum ki bu ara hicbir sey kolay kolay mutsuz edemiyor beni :) 

Tamam yani oglen chilli con carne yiyemedigim icin biraz boynum bukuk kalmis olabilir, aksamustu haftasonundan kalan sakizli muhallebi tenceresine bakip bakip ic gecirmis de olabilirim, ve hatta su anda midemde ufaktan guruldanmalar da olabilir...Ama yikilmadim, ayaktayim! Gun gectikce alisacagimi dusunuyorum, hatta icten ice ufaktan bir heyecan kipirtisi var icimde :) Bu sefer gercekten ise yarayacak gibi hissediyorum :) (Bu arada muhallebi tenceresini sirf dibi tutsun diye ocakta karistirmadan birakan ve de sonrasinda yaniklari temizleyebilmek icin gunlerce ugrasan bir tek ben mi varim cok merak ediyorum :) Hic bir kase muhallebi tencere dibinde kalandan daha leziz olamaz :) )

Bugun yediklerime gelince: 
- Sabah bir dilim kepekli ekmek ve bir greyfurt
- Oglen haslanmis tavuk gogsu, bol bol cig ispanak, domates ve avakado salatasi ve ispanak sote yedim. Aslinda bu diyette avakadoya izin verilmiyor ama tabaga koyduktan sonra aklima geldi 5-6 parcadan bir sey olmaz artik :)
- Ogleden sonra 15-20 tane kucuk kiraz domateslerden goturdum
- Aksama da karnibahar hasladim, taze kereviz saplari, domates ve yesil sogan dograyip karistirdim, 2-3 tane ceviz attim yine, ve de klasik limon zeytinyagi. Ve de bir dilim ekmek.

Diyette onerilenlerse soyleydi:

Breakfast:
Coffee or tea with sugar substitute and a half of a grapefruit and a slice of protein bread
Lunch:
Assorted cold cuts with tomatoes (sliced, broiled or stewed) and coffee or tea
Dinner:
As much broiled fish or shellfish as you like along with a slice of protein bread, unlimited salad and a grapefruit
Aksama balik falan yemedim, bir de greyfurt da yemedim bir daha. Onun disinda gayet programa uygun gidiyorum :)

Ayrica sabah yine aerobik yaptim ve ise yuruyerek gidip geldim, bugun bir 80dk yuruyus de aktivite listesinde yani! Hic fena degil!

Yarin oglen yemegine meyve salatasi var menude :/ Limitsiz ama yani yine de! Keske kocaman bir karpuz olsa da yesem oglen yemegi niyetine yarim kasnak :) O zaman hic acikmazdim :)))

Wednesday, August 24, 2011

Scarsdale Diet

Usenmek usenmemek usenmek usenmemek deyip durmustum en son, pek bir degisiklik olmadi. Gymden ayrildigimdan beri bir turlu spor olayini rutine oturtturamadim. Londra'nin pek bir muhtesem yaz havasinin da yardimci oldugunu soyleyemeyecegim! Insanin yagmurlu soguk sonbahar gibi bir havada cikip kosasi gelmiyor hic, guzel gunler de oluyor arada ama bu sefer de tembellige vuruyorum isi...Neyse son care hayatimda hic yapmadigim bir sey yapmaya karar verdim, diyete giriyorum!

Kendimi bildim bileli donem donem yediklerime dikkat etmeye calismisimdir ama hic oturup da bugun sunu ye, su gun de bunu gibisinden bir seye el atmadim. En yogun diyet donemi 2003 yazinda Basak aka Mussolini yonetimi altinda gerceklesti ki bunu da hak etmistim ama yani acikca soyluyorum! Insanin kilosu boyunu gecmeye basladiginda (orn 1.60 vs 65 kg) birileri "hot" demeli! Cunku giderek sagliksiz bir limite yaklasiliyor oyle.

Su anda sagliksiz bir durum yok sukur...Yalniz bir 30 yas sendromu var gumbur gumbur gelen, yakin cevrede onlarca kisiden duyulan "30dan sonra metabolizman yavasliyor, istesen de veremiyorsun, cok zor oluyor" geyikleri var kafada ve de hafiften de sekillenmeye baslayan minik bir gobecik var acilen gule gule denmesi gereken!

Bugun ofisteki sekreter kizlardan birinden de diyetle 3-4 haftada 5.5 kilo verdigini duyunca gaza geldim iyice. Bugun yarim yamalak basladik diyebiliriz, yarina dogru duzgun basliyorum ama. Bir yandan da yediklerimi yazayim belki birileri de denemek ister dedim :)

Bugun neler yedim?

- Kahvalti icin bir kase bran flakes yari yagli sutle
- Oglen yemeginde firin tavuk, yesil fasulye-havuc sote, azicik firinda peynirli karnibahar (bu karnibahar hic yakismadi kremali falan ama azicik yedim gozum kalmasin diye :) )
- Arada bu Walkersin yeni cikardigi Sunbites denen kepekli cipsimsi seylerden yedim, 134 kaloriymis paket basina. Ama yag orani baya dusuk ve de baya leziz bir sey.
- Aksam da kocaman bir salata yedim, marul, taze kereviz sapi, domates, yesil sogan ve 3-4 cevizden olusan. Bu diyete gore salatalara zeytinyagi koymak yasak ama hicbir diyet beni zeytinyagindan uzak tutamaz! Heheyt!!! (Ama normalde koyacagim olcuden baya bir az koydum). Yaninda bir dilim de kepekli ekmek yedim.

Ayrica sabah 20dk aerobik gibi bir seyler yaptim :) Aerobik gibi bir seyler atmasyon karin ve love-handle hareketleri, ayrica kollar icin 2kg.luk dumbbellarla biraz hareket yapmak oluyor. Bir de isten eve yurudum 35-40dk. 

Budur! Bosan da semerini ye demediniz insallah :) Bugun sabah kg olcumu de yapildi, her sey kontrol altinda. Yediklerime dikkat edersem spor olayina da biraz daha kasacagimi dusunuyorum, bakalim...

Bu arada bu diyet hakkinda bilgi icin bkz Scarsdale

Sunday, June 12, 2011

Usenmek Usenmemek Usenmek Usenmemek

Genel olarak usengec bir yapiya sahibim sanirim. Mesela simdi sarj gostergesine gore bu yaziyi yazmak icin 10-15 dk bir vaktim var, cunku kalkip lap-topu sarja takmaya useniyorum. Kalkip 10km kosuya cikmaya da useniyorum, ama biliyorum ki sonrasinda cok iyi hissedecegim. Bu usengecligi uzerimden atmak icin de 10-15dk bir vaktim var o zaman. Bu yaziyi bitirip toparlanip cikmam lazim. 

Gunler saatler cok cabuk geciyor, aklimda bir suru yapmak istedigim sey var ve elimdeki zamana hicbir sey sigdiramiyormusum gibi hissediyorum. Ama aslinda sigdiramamamin asil sebebi usengeclik, bir seyleri yapmaya baslayana kadar yapsam mi yapmasam mi yapsam mi yapmasam mi dusun dur, dusun dusun dusun, sonra ta tammmmm karar ani din din din din din :))))) sanki hayatimin kararini verecegim, oturup dakikalarca dusunuyorum.

Gecen yaz kosu konusunda bu usengecligi attim ustumden, cok mutluyum. Ilk basladigimda kisa mesafe 20dklik kosulara cikiyordum. 20dk kosmak icin 15dk ciksam cikmasam mi diye dusunur mu insan? Gereksiz, cik kurtul. Oyle oyle disarda kosmaya alistim ve cok da keyif aliyorum. Keyif aldikca ve vucudum alistikca da daha uzun mesafeler kosabiliyorum. Simdi de sorun mesafeler uzadikca daha bir gozumde buyur oldu olay, simdi cik 1 saat kos vs. Bu asamadaki usengecligimi de ustumden atarsam bir sonraki hedefim yari maraton, hadi bakalim...

Aslinda sevdigim seylere hic usenmiyorum, gezmeye calismaya hic usenmiyorum mesela, azimle en ince ayrintisina kadar arastirir bulur hallederim o konularda ne sorun varsa. Spor olaylarinda da boyle yapmam lazim.

Annemin de dedigi gibi "usenenin cocugu olmazmis", hadi bakayim, yandan yandan :)

Thursday, June 09, 2011

Fuzyon Muzyon

 Aylardir ucundan kosesinden dogru duzgun bir yemek postu olmayan foodie bloguna kim olsa soyle bir kas havada bir kuskulu bakis atar "bu ne bicim foodie" diyerekten! Dogru, aylar oldu dogru duzgun yemek pisirmedim, hatta dusunuyorum yeni evde yaptigim tek yemek gecen haftasonu Prenses teyzesini ziyarete geldiginde yaptigim yumurtali ekmekti sanirim. O da hicbir seye benzemedi! Ablamla soyleniyorduk o kadar da yedik diye, tadini begenmedigin ama cok kalorili yemekleri direkt birakmak lazim, cok gereksiz, degmez! Ama iste kucuklukten kalma aliskanlik, yemek atilmaz evde! Her neyse...Asil olay bizim sirketin kantini. Evet, yemek pisirmekten uzaklasmamin ana sebebi kantindeki Adile Nasit modeli Nijerya'li dunyalar tatlisi Vicki teyze :) Vicki 50li yaslarda, super guler yuzlu, pozitif ve konuskan bir kantin calisani. Bogazin mi agriyor git Vicki'ye balli sut yapsin :) Cikan yemekleri tutmadin mi, rica ediver hemen istedigin gibi bir tost bassin:) Bayiliyorum kendisine! Oyle olunca oglen yemekleri hep kantinde oluyor, aksama da salata vb kaliyor sezon yaz olunca.

 2009'da bir yaz Berlin'de aksamlari yarim kasnak karpuz yiyerek gecti :) Evin yakininda bir Turk marketi vardi, sagolsunlar tazecik karpuzlardan nasibimizi aldik butun bir yaz. Gecen yaz neyle gecti hatirlamiyorum pek. Sanirim daha cok kerevizle gecti, buradaki sinirli sebze toplulugundan favorim kereviz sapi, taze taze insanin icini ferahlatiyor :)

Bu yazin favorisiyse avakado :) Turkiye'deyken hic bilmeyip yillar sonra hastasi oldugumuz yiyeceklerden kendisi. Buradaki supermarketlerde oldukca uygun fiyata buldugunuz bir sey.
Simdi bu yaziyi okuyan bazilari coktan soylenmeye basladi eminim "tadi tuzu yok, o ne oyle?" diye. Ama iste aslinda var! Avakado dusuk kalorili, icinde bir suru yararli yag bulunduran ve bol lifli bir meyve.

Isten geliyorsunuz yorgun argin, evde yemeginiz yok, cok bir sey yiyesiniz de yok zaten, azimlisiniz, kurtulacaksiniz o "love-handle"lardan! Avakadoyu alip ikiye boluyorsunuz, kasik yardimiyla cekirdegini cikartip icini bir tabaga aliyorsunuz. Uzerine azicik zeytinyagi gezdirip, biraz da limon sikiyorsunuz. Sonra da evde artistik bir fuzyon olayina girip taaaa Adana'dan ozenle getirilmis sumaktan pit pit serpiyorsunuz. Yanina bir kac dilim Ryvita, azicik beyaz peynir, tazecik de meyve cayi :) Muhtesem bir aksam yemegi 5 dk icinde hazir oluyor :)

Karniniz doyuyor mu? Eh! Dogruya dogru :) Ama amac zaten aksamlari karni tika basa doldurmadan gecistirmek ki en az kalori harcadiginiz zamanda o "love-handle"lar gurbuz gurbuz buyumesin :)

Tabi ki de gonul ister ki her yaz 2009 yazi gibi olsun, masalar karpuz dolsun, hatta Adana'dan sumagin yaninda karpuz da gelsin :) Nitekim mumkun olmuyor pek buralarda...Canimiz sagolsun :)

Bu pek kalorisiz ama leziz rejim yemeginin ardindan bir de greyfurt yedik mi tamam, Burcuk 1 Love-handles 0 !!! :)

Sunday, May 22, 2011

Prenses M

Sevgili minik Prenses M,

Daha ismini internet ortamlarinda yayabilir miyiz yayamaz miyiz annekusundan ve babakusundan izin almadik, ondan simdilik senin ismin bu blogta Prenses M diye gececek.

Ben senin birtanecik teyzenim, bu dunyaya gelisini goren tek insan. Ilerde bir gun ergenlik caginda falan bana kizip "sen kim oluyorsun ki bana karisiyorsun" vs dersen diyecegim budur, ben senin bu dunyaya gelisini goren tek insanim! Seni yillar boyu isteyen, bekleyen ve gelecegini duydugumuz andan itibaren de aylar boyunca saglikli gelmen icin dualar eden bir grup insandan biriyim ayrica. Bu arada bu "bir grup insan" senin gelisin sonrasi mutluluk ve cilgin bir sevgi seli icinde kafayi yemis durumda, cevrende dort donuyor su anda. "Ag" diyorsun heyecanlaniyoruz, "guk" diyorsun kamerayi elimize aliyoruz. O derece bir asigiz sana hepimiz!

Bir pazar sabahi uyandigimda yataktan ilk gordugum seylerden biri senin minik ayak izlerin olunca blogdan da bir ilan-i ask etmem gerektigini hissettim :) Cok seviyorum seni! Iyi ki geldin aramiza :)

Daha 2 aydir aramizdasin ama yillardir buradaymissin gibi hissettiriyorsun insana. Simdiden daha interaktif olmaya basladin, dun bana gozlerini portlete portlete bakarken vermek istedigin mesaji anlamadim zannetme. Sonrasinda yandan yandan attigin gulucukle beraber caktim ben kofteyi, aramizda kalacak, sen merak etme, ssstttt :)))

Birazdan seni gormeye gelecegim yine, bilare de bu ve benzer postlari basip defterinin arasina koyacagim.

Hosgeldin minik!

Cok ayip!

Blogger,

Sana gecen gece hayatimin 2-3 saatini harcadim, modern dizaynlarini hayata gecirebilmek icin. Sen ne yaptin? Ayni gece cokup butun dizaynimi eski haline getirdin! Cok ayip, hic yakistiramadim!

Simdi tekrardan yaptim hizlica, bir daha donersen eski hale cok kotu fena bozusuruz, bastan soyluyorum!!!Aaa!!!

Wednesday, May 11, 2011

The world is in a crazy hazy hue!


Nasil anlatsam, nerden baslasam...uuuu :) Geyik bir yana tekrardan yazmaya nasil baslasam diye dusundum durdum. Sonra ilk olarak dizayni degistirmeye karar verdim ve acikca soylemek istiyorum ki: Google sen nelere kadirsin?!?! Biz bu bloga ilk basladigimizda kosesinden ucundan rengini degistirebilsek mutlu oluyorduk. Simdi butun dizayni en ince ayrintisina kadar degistirebiliyorsun. Boyle eglenceli bir dizayna donunce de insanin daha bir cok yazasi geliyor, itiraf ediyorum :)

"Biz bu bloga basladigimizda" demisken, bir zamanlar burasi camlik ormanlikti sevgili okur. Vallahi! Bir suru linklerim vardi falan, onlar gitmis, nereye kayboldular hic bilemiyorum, bu konuda calismalarim devam edecek. Bu kadar da bi-haberim blogtan farkettigin uzere. Uzunca bir sure salivermislikten sonra ablakusun super otesi dogumgunu yazisiyla tekrar bir donus istegi oldu. Ancak gerceklesiyor...

Buralari camlik ormanlikti ama o zamanlar benim kalbim bu sarkidaki gibi gum gum atmiyordu, hayatimda o kadar cok gelisme oldu ki neresinden tutup anlatirim bilemiyorum. Sadece genel bir gorus olarak bu iletisim yoksunu oldugum donemde cok guzel gelismelerin oldugunu, hayatimin daha bir dolu dolu oldugunu, 24 saatin yetmedigini ve hatta ailemizin buyudugunu soyleyebilirim sana :) Bayan M Mart'in 20'sinde dogdu, oglen siralarinda. Su anda yan gel yat osman modeli yiyip icip buyumekte :) Masallahi var, nazarlardan korusun!

Bunlarin disinda hayat cok dolu, kafam yarattigim senaryolar ve hayaller esliginde hayatimdan daha da dolu ama midem bos! Yok hadi tamam tam bos degil ama cogunluk bos veya su dolu tutmaya calisiyoruz kendisini. Sevilen yiyeceklerden feragat etmemek icin oglen yemeklerine agirlik veriyoruz. Annekusun ve babakusun Londra'daki varligi duruma yardimci olmuyor malesef! Annem aksamlari muhtesem yemekler yapiyor :) Eger ugrayamazsam da sag olsun ayiriyor :) Isten eve aksamin bir koru gelip buzdolabinda etli biber dolmasi bulmanin verdigi mutluluk inanilmaz :) Simdi dusunuyorsun "e hani bostu" diye, ama dedigim gibi, bos tutmaya "calisiyoruz"

Umuyorum daha bir cok gorusecegiz bundan sonra :)

Ronkotonkotokotonton

Friday, February 18, 2011

Bu bloga ilk defa yaziyorum. Burcu'nun ikimiz adina en cok da ben istedigim icin blogu baslatmasina ragmen. Zaten hep boyle olmustur, ben hayal kurarim, Burcu harekete gecer, ben geyik yaparim, Burcu olayi sonuclandirir.

Ilk yazimin sebebi guzel kardesim. Annemle babamin bana verdigi en guzel hediye.

Her abla gibi ben de kucukken , arkadaslarimla oynarken, gece cikarken onu yanimda istemezdim. Ama o diger kardesler gibi beni hic gammazlamazdi, hep korumaya calisirdi. Anadolu lisesi sinavlarindan sonra kafasina kitaplar atip bagirmistim, senin yuzunden sinavi kazanamiycam diye. Halbuki tek yaptigi ben sinavlara hazirlanmak icin ders calisirken kapimda sarki soyleyip, oyuna cagirmasiydi. Sinavi kazandik nihayetinde, kendisini uzdugumuzle kaldik.

Kucuklugumun en guzel anilarinin hepsi onunla. Portakali dorde kesersin, basla sesiyle beraber gulmeni tutmaya calisarak en fazla sulu portakali kim yiyecek diye yarisma yaparsin. Bu arada her yerin vicik vicik olur, kollarindan cenenden her yerinden portakal sulari akar, annen cildirir, gulmekten koparsin ama yine de vazgecmezsin. Hayatta en cok guldugum anlardandir. Ilk okulda sen sabahci, o oglencidir, birbirine kaset doldurursun yanliz oldugun zamanlarda, radyo programlari yaparsin kasetlerde. Dunyanin en guzel yayinlaridir o kasetler. Bu arada babanin Beatles, eski Turk muzigi kolleksiyonu gume gitmistir, yayinlar onun kasetlerinin uzerine kaydedilmistir ama ne onemi vardir:) Sonra birbirine eziyetler edersin. Hep guzelligine cok merakliydi bizimkisi, kucuklugunden beri bakimliydi, alimliydi. Evdeki butun aynalar da nedense flu gosterirdi, tek net ve buyuk gosteren ayna banyoda lavabonun tepesindekiydi. Bu aynaya boyu yetismediginden benim sirtima binerdi, nasil gorunuyorum iki dakika kendime bi bakayim diye ama karsiliginda neler yapardi, ne eziyetler cekerdi. Ayrica annem, babam ve ben koca kulak, koca burun sahibi iken Burcu kucuk burun, kucuk kulakli oldugu icin ben onu aileden olmadigina, cami onunden bulunduguna inandirmistim. Baksana bize hic benzemiyorsun, seni camiden buldular diye diye aglatmistim. Kucukken ne utanmaz ve cekilmez bir abla oldugumu simdilerde fark ediyorum:)

Blogun dedigi gibi tam bir foodie'dir kendisi, hep yemek duskunudur. Ben sut icmekten nefret ederdim, Burcu annem gormeden benim sutlerimin hepsini icerdi. Sutu ictigi icin istedigi seyde bizim ilkokul kantininden alinma catal denilen tuzlu kurabiyelerden yemekti. Ben ona harcligimla catal alirdim, o catallari afiyetle yerdi bi de uzerine sutleri icerdi. Daha sonralari mutfaga girdigini cok gormedim ama nasilsa super yemek yapmayi ogrendi, son yaptigi yemek ve pastalarla annemle yarisir hale geldigini kanitladi.

Kucukken gazetelerin sadece karikatur bolumlerini okumasiyla dalga gecerdim, simdi butun aktualiteyi, nerde ne olup bittigini ondan ogreniyorum. Buyudukce arkadaslarimla otururken kovalamamaya basladim onu. Birlikte en cok guldugum, en cok eglendigim kisilerden oldu. Hatta simdi arkadaslarim da olsun ama en cok o olsun yanimda istiyorum.

Su dunyada kardesin yeri ayri. Insan annesiyle babasinin dedikodusunu bir tek kardesiyle yapabilir mesela. Ya da "kalk gel" diyince gelicek bir cok dostun vardir da, bir tek kardesine hic borclanmazsin, defalarca kalkip geldigi icin.. Kendine ozel bir dil gelistirirsin, baska kimseye komik gelmeyen ama sadece ikinizin bir kelime ile anlayip gulmeye basladigi. Telefonu acip "ne oldu?" diyince saatlerce gulebilir mi bir insan? Ama Burcu'nun mimikleri, sorus bicimi o kadar komiktir ki bazen, abuk subuk her kelimeyle gulup eglendigimiz olmustur. Kendisi yuzeyde ciddi gorunmesine ragmen beni dunyada en cok gulduren insanlardandir.

Bu blogdaki ilk surpriz yumurta yazimda tekrar soylemek istiyorum ki kendisine olan sevgim bambaska. Annemle babama en cok bana onu verdikleri icin minnettarim. Bugun dogdu, 29 yil once. Yeni yasi ve ilerdeki butun yaslari en mutlusundan olsun!