Bir kac gune hoppala diyip ben de boyle ziplayarak cikacagim gumrukten :) Uyandigimi sanip bir Istanbul'da olacagim, bir Eregli'de! Simdiden herkese iyi bayramlar ve iyi yillar :)
Thursday, December 13, 2007
Friday, October 12, 2007
Monday, September 10, 2007
Mickey Mouse
Tasinirken buzlukta bulunan kocaman paket tavuk bozulmasin tekrar buzluga konulup diye bir guzel haslanir, didiklenir, suyunun bir kismi sehriye hanim icin ayrilir, diger kismiyla pilav yapilir. Pilav pismeye yakinken icine nohutlar atilir, demlendirilir, tavuklar eklenir ve Cumartesiden beri itinayla tavuk pilav yenir !!!!
Ilk gunku yorgunlugun ustune yaninda cacikla beraber super gelmisti ama simdi bir sure tavuksuz yasasam da olur hani diye dusunuyorum:)
Basit ama guzel yemekler dizini, sahane:)
Sunday, September 09, 2007
Do bir kulah dondurma
Simdi babam burda olsaydi onu alir Ingiltere'de gunesli bir gun bulmusken Pizza Express'e goturup Strawberry Glory yedirtirdim, o nasil bir guzellik! Kendisi Ben&Jerrys sever ama olsun:) Direkt yumulmaktan fotosunu cekemedigim yeni kesiflerimden.)
* Ha derseniz ki yemek de yerim oncesinde neden olmasin, bari yemege baslamadan once Bruschetta con Funghi yiyin, di mi ama?
* Ha derseniz ki yemek de yerim oncesinde neden olmasin, bari yemege baslamadan once Bruschetta con Funghi yiyin, di mi ama?
Thursday, August 23, 2007
Heyecan firtinasi
Kim yeni ev buldu? Kim 8inde tasiniyor internetine kavusuyor bloguna donuyor? Kim kim kim?
:)
:)
Thursday, July 26, 2007
Carsambayi sel aldi, bir yar sevdim el aldi* durumlari
Sevgili Foodie'ler,
Cok kisacik yazabilicem. Durum ozeti soyle, hala evimde internet yok, hala sehir merkezinde ev bulamadim, hala haftasonlari internete girme firsati bulamiyorum pek (daha dogrusu butun hafta bilg basinda olduktan sonra cok tercih etmiyorum) ve de farkettiginiz uzere hala blog postu yazamiyorum ve de yorumlara cevap yazamiyorum. N'olur bozulmayin! Sistemimi oturtur oturtmaz donucem ben size:)
TV'lerden gormussunuzdur buralari hep sel, neyse ki benim oldugum alanda cok bir kotu durum yok sadece her gun deliler gibi yagan yagmur durumu var, sabah gunesli olunca boyle bir 'hayirdir insallah' tepkisi uyaniyor bunyede, canimiz sag olsun...
Bugun bir kursa geldim de burda bilgisayar bulunca hemencecik iki satir yazayim dedim, kurs arasinda blog yazan tek financier benim herhalde, aman sallayamayacagim ama yani n'apiyim:/
Haydi herkese mutlu gunler diler, yakinda donecegimi mujdelemek isterim
Sevgi, saygi, bilimum guzel dilek
Burcuk
* Sarkinin ikinci kismini pas geciyoruz neyse ki:)
Cok kisacik yazabilicem. Durum ozeti soyle, hala evimde internet yok, hala sehir merkezinde ev bulamadim, hala haftasonlari internete girme firsati bulamiyorum pek (daha dogrusu butun hafta bilg basinda olduktan sonra cok tercih etmiyorum) ve de farkettiginiz uzere hala blog postu yazamiyorum ve de yorumlara cevap yazamiyorum. N'olur bozulmayin! Sistemimi oturtur oturtmaz donucem ben size:)
TV'lerden gormussunuzdur buralari hep sel, neyse ki benim oldugum alanda cok bir kotu durum yok sadece her gun deliler gibi yagan yagmur durumu var, sabah gunesli olunca boyle bir 'hayirdir insallah' tepkisi uyaniyor bunyede, canimiz sag olsun...
Bugun bir kursa geldim de burda bilgisayar bulunca hemencecik iki satir yazayim dedim, kurs arasinda blog yazan tek financier benim herhalde, aman sallayamayacagim ama yani n'apiyim:/
Haydi herkese mutlu gunler diler, yakinda donecegimi mujdelemek isterim
Sevgi, saygi, bilimum guzel dilek
Burcuk
* Sarkinin ikinci kismini pas geciyoruz neyse ki:)
Wednesday, July 04, 2007
Derby'nin dereleri aksa yukari aksa
Sevgili Foodieler,
Bu postu size acinasi bir internet cafe.den yaziyorum. Bu noktada son zamanlardaki favori mottom cok uygun dustu: Ben bu hallere dusecek adam miydim?
Yaaa, iste siz inanmazsiniz ama harbiden son zamanlardaki en cok kullandigim cumle bu malesef. Cok bir acilarin cocugu durumu yok simdi dogruya dogru ama yine de bidik seyler biraz canimi sikti. 3 haftadir yazamiyorum cunku evime hala internet baglatamadim, bir internet baglatmak ne kadar zor olabilir yani, insanin omrunu yiyor kontrat mevzulari. Neyse en son canimdan bezdim baska bir ev bakmaya basladim, ya tasinicam ya da baglaticam, ama en iyi ihtimalle agustosta tekrardan bloga donebilcem. Baglatsam da agustos olcak cunku ancak 1 ayda bagliyorlar kontrati imzaladiktan sonra, evi yikip bastan kablo mu kuracaklar merakla bekliyorum
Neyse internet mevzu bir yana siz orda sicaklardan kavrula durun ben burda daha bir tanecik yazlik giysi giyebilmis degilim! saka degil gercek, toplam 3 haftadir durmadan yagmur yagiyor. tamam arada duruyor ama yani bir gunde hic yagmursuz gecmedi yani, ve de yaz yagmuru gibi de degil bir indiriyor 10 dk yolda ic camasiriniza kadar islaniyorsunuz. bu sabah haberlerde piskolog vardi iste yagmurlu havalarda moralinizi saglam tutun falan diyor adam, artik yani toplu terapi olayina da giristiler ben bu yazdan umidimi kestim
Bunlarin disinda is baya iyi gidiyor, cok yogun basladi ve oyle de devam ediyor. Her gun sabah enerjik baslayip aksama suyum cikmis sekilde eve donuyorum. Evim baya guzel aslinda, kocaman bir ev ama ise uzak olmasi ve bu internetsizlik durumu bezdirdi. Her gun ise gitmek 1 saatimi aliyor bunun en az 25 dksi da yurume seklinde. Ondan simdi biraz daha yakin evlere bakiyorum.
Yemek yonunden de genelde kendim pisiriyorum, ispanaga devam:) ilk basta biraz sirketten yedim de saka gibi, ingilizlerin kalbindeki musakka aski bambaska yani oyle boyle degil. Her gun musakka, o yoksa da baska bir patatesli etli yemek. Bolognese makarna yapiyorlar, makarnalar kiyma icinde yuzuyor falan saka gibi resmen. Ama bu arada tabi Londrada cilgin bir gurme deneyimi yasadim ama o guzel zaman ayrilmis bir postun konusu olsun:)
Daha bir suru maceram var ama simdi internet cafede oldugum icin uzun kalamayacagim. Bu arada burasi kasaba gibi bir yer oldugundan ve herkesin evinde interneti oldugundan nasil bir internet cafe oldugunu gorseniz cidden bir dusunurdunuz medeniyet dedigin tek disi kalmis canavar diye:))) neyse ama en azindan annemlerle bir konusma firsati buldum diyerekten optimist yaklasimlarla postumu bitirir hepinize sevgiler ve de bol gunesli gunler dilerim!
Yakin zamanda gorusuruz umarim!
Bu postu size acinasi bir internet cafe.den yaziyorum. Bu noktada son zamanlardaki favori mottom cok uygun dustu: Ben bu hallere dusecek adam miydim?
Yaaa, iste siz inanmazsiniz ama harbiden son zamanlardaki en cok kullandigim cumle bu malesef. Cok bir acilarin cocugu durumu yok simdi dogruya dogru ama yine de bidik seyler biraz canimi sikti. 3 haftadir yazamiyorum cunku evime hala internet baglatamadim, bir internet baglatmak ne kadar zor olabilir yani, insanin omrunu yiyor kontrat mevzulari. Neyse en son canimdan bezdim baska bir ev bakmaya basladim, ya tasinicam ya da baglaticam, ama en iyi ihtimalle agustosta tekrardan bloga donebilcem. Baglatsam da agustos olcak cunku ancak 1 ayda bagliyorlar kontrati imzaladiktan sonra, evi yikip bastan kablo mu kuracaklar merakla bekliyorum
Neyse internet mevzu bir yana siz orda sicaklardan kavrula durun ben burda daha bir tanecik yazlik giysi giyebilmis degilim! saka degil gercek, toplam 3 haftadir durmadan yagmur yagiyor. tamam arada duruyor ama yani bir gunde hic yagmursuz gecmedi yani, ve de yaz yagmuru gibi de degil bir indiriyor 10 dk yolda ic camasiriniza kadar islaniyorsunuz. bu sabah haberlerde piskolog vardi iste yagmurlu havalarda moralinizi saglam tutun falan diyor adam, artik yani toplu terapi olayina da giristiler ben bu yazdan umidimi kestim
Bunlarin disinda is baya iyi gidiyor, cok yogun basladi ve oyle de devam ediyor. Her gun sabah enerjik baslayip aksama suyum cikmis sekilde eve donuyorum. Evim baya guzel aslinda, kocaman bir ev ama ise uzak olmasi ve bu internetsizlik durumu bezdirdi. Her gun ise gitmek 1 saatimi aliyor bunun en az 25 dksi da yurume seklinde. Ondan simdi biraz daha yakin evlere bakiyorum.
Yemek yonunden de genelde kendim pisiriyorum, ispanaga devam:) ilk basta biraz sirketten yedim de saka gibi, ingilizlerin kalbindeki musakka aski bambaska yani oyle boyle degil. Her gun musakka, o yoksa da baska bir patatesli etli yemek. Bolognese makarna yapiyorlar, makarnalar kiyma icinde yuzuyor falan saka gibi resmen. Ama bu arada tabi Londrada cilgin bir gurme deneyimi yasadim ama o guzel zaman ayrilmis bir postun konusu olsun:)
Daha bir suru maceram var ama simdi internet cafede oldugum icin uzun kalamayacagim. Bu arada burasi kasaba gibi bir yer oldugundan ve herkesin evinde interneti oldugundan nasil bir internet cafe oldugunu gorseniz cidden bir dusunurdunuz medeniyet dedigin tek disi kalmis canavar diye:))) neyse ama en azindan annemlerle bir konusma firsati buldum diyerekten optimist yaklasimlarla postumu bitirir hepinize sevgiler ve de bol gunesli gunler dilerim!
Yakin zamanda gorusuruz umarim!
Friday, June 08, 2007
Coco - Kek :)
Uzunca bir aradan sonra tekrardan merhaba:)
Bu kadar uzun ara verdim diye kizdiniz biliyorum. Her giriste yeni bir post yok falan, cok gicik. Ben de sonunda 'esseklik yapma Burcu' dedim kendi kendime hemencecik dondum:)
Olay su ki pazartesi ise basliyorum ve bu gecen haftalarda da surekli bir is izni durumu mevcu bahisti. Geldi gelmedi, Home Office beni seviyor mu sevmiyor mu papatya fallari ve yanisira gelen kabuslar ve huzursuz geceler esliginde evvelki cuma geldi. Bu hafta da vizeydi tasinmaydi onlarla ugrastim ve sonunda her sey hazir, Pazartesi 8: 15 is basi, cok heyecanli cok! Dun son bir mail attim istekilere, her sey hazir modunda, cevap geldi 'good luck on monday' diye, yahu n'oluyoruz dedim kendi kendime, bir dakika yani sansa ihtiyacim olacak bir durum mu var? korkmam mi gerekiyor? aaaa :))) neyse fazla heyecan yapmamaya calisicam, umarim iyi olur.
Bu arada Beypazari ve Eregli fotolari yuklenmek icin beni bekliyor ama malesef zaman olmadi. Sonra arada burada bir suru foodie deneyimim oldu sahane lezzetlerle ama onlar da bir sure daha bekleyecek gibi duruyor. Sonra sonra inanmazsiniz ben gecen gun Izmir Kofte pisirdim:) Kofte yapmak cok kolaymis, niye daha once soylemediniz? Hayret bir sey! :)
Evde evham bocegi seklinde beklerken hamaratligim ustumdeydi, bir suru degisik sey denedim. Bugun bunlardan birini yazayim, bir suru foto yuklemeleriyle ugrasmayayim istedim.
Isim tamamen uydurma, nedir ne degildir bilmiyorum:) Pastanelerde satilan su hindistan cevizinden yapilan tatlilari ben kucuklugumden beri coco diye biliyorum, aslinda burda baska bir ismi var da neydi simdi unuttum. Bana gore pastanelerin en favori urunlerinden biridir, annecim sag olsun her gittiginde alip getirirdi biraz:) simdi yine Yedi Sekiz Hasan Pasa geldi aklima, ahhh ahhh :) Bu arada hala bu muhtesem pasta firinina gitmediyseniz bir guzel haftasonu gunu yolunuzu Besiktas'a dusurmenizi oneriyorum. Kurabiyeleri alir sahile gidip cay icersiniz, yahu ne hos olur:)
Neyse dagilmayayim fazla, bu yaptigim tatli bu cocoyla kekin birlesimi gibi, o yuzden ustun (!) yaratici (!) ligimla ona coco-kek ismini verdim :))) Tarif Yasar teyzemden, o da baska bir yerden duymus sanirim ama neresiydi simdi hatirlayamadim. Yasar teyze annemin okuldan arkadasidir, eskiden atolyede beraber muhtesem yiyecekler hazirlarlardi, ben de yayla lezzet testi seklinde dolanirdim ortalikta:))) Sag olsun gecen gidisimde yine guzel mamalar hazirlamis, misafir etti beni, bu tarifi de o gun ogrendim. Buradan tekrardan tesekkur ederim her sey icin:)
Tarif inanilmaz kolay ve de cok kisa suruyor. Acil misafir baskinlari icin birebir:)
Pasta yapmak icin satilan hazir keklerden aliyorsunuz. Bunlar Turkiye'de dogru duzgun pasta yapmasini bilen insanlara yonelik olarak iki parca halinde satiliyor, burdaysa direkt tart gibi dusunuldugunden ortasi gocuk krater modunda tek parca. Neyse siz bu iki parcanin birini aliyorsunuz, diger parcaya bakan kismi size bakacak sekilde tepsiye yerlestiriyorsunuz.
Sonra bir kenarda 1 cay bardagi seker, 1 cay bardagi sivi yag, 1 su bardagi hindistan cevizi ve 1 yumurtayi guzelce karistiriyorsunuz. Olan karisim hafif koyu kivamda zaten, bunu kekin uzerine suruyorsunuz ve hemencecik firina veriyorsunuz. Ustu kizardigi zaman, yani yaklasik 10-15 dk icinde, hazir oluyor. Biraz soguduktan sonra afiyetle yiyorsunuz:)
Normalde coco biraz agir bir seydir, cok yogun hindistan cevizi oldugundan. Bu kekle birlestiginde onun tatliligi notrleniyor ve agzinizda cok hos bir hindistan cevizi tadi kaliyor. Ailecek bayildik biz sahsen:)
Tek sorun kekin ustune bir sey surulmediginden biraz kuru kaliyor. Onu da biraz daha nemli yapmanin bir yolunu bulursak super olacak:) Bir de benimki tart kalibi gibi oldugu icin ustteki karisim kizarana kadar yanlardaki kek cikintilari azicik yandi. Demek ki neymis, bir daha yapmadan once kekin kenarlari kesilip bir guzel yenecek:)
Bu arada bir de yurt disinda yasayip da bilmeyenler icin bu rende hindistan cevizinin ing.si desiccated coconut :) Hayir yanlis anlasilma olmasin, sonra siz de benim gibi hindistan cevizi sordugunuzda size hindistan cevizi sutu gosteren market gorevlilerine 'but you don't understand me, I'm looking for coconut in pieces, little pieces' diye anlatmakla cebellesmeyin diye soyluyorum:)
Lafi cok uzattim yine ama iyi geldi uzun sureden sonra yazmak. Haftasonu tasiniyorum ve potansiyel internet baglantimdan biraz supheliyim. Yerlesip her seyi yoluna koyana dek biraz uzak kalabilirim gene, kizmaca yok:)
Herkese mutlu haftasonlari:)
Bu kadar uzun ara verdim diye kizdiniz biliyorum. Her giriste yeni bir post yok falan, cok gicik. Ben de sonunda 'esseklik yapma Burcu' dedim kendi kendime hemencecik dondum:)
Olay su ki pazartesi ise basliyorum ve bu gecen haftalarda da surekli bir is izni durumu mevcu bahisti. Geldi gelmedi, Home Office beni seviyor mu sevmiyor mu papatya fallari ve yanisira gelen kabuslar ve huzursuz geceler esliginde evvelki cuma geldi. Bu hafta da vizeydi tasinmaydi onlarla ugrastim ve sonunda her sey hazir, Pazartesi 8: 15 is basi, cok heyecanli cok! Dun son bir mail attim istekilere, her sey hazir modunda, cevap geldi 'good luck on monday' diye, yahu n'oluyoruz dedim kendi kendime, bir dakika yani sansa ihtiyacim olacak bir durum mu var? korkmam mi gerekiyor? aaaa :))) neyse fazla heyecan yapmamaya calisicam, umarim iyi olur.
Bu arada Beypazari ve Eregli fotolari yuklenmek icin beni bekliyor ama malesef zaman olmadi. Sonra arada burada bir suru foodie deneyimim oldu sahane lezzetlerle ama onlar da bir sure daha bekleyecek gibi duruyor. Sonra sonra inanmazsiniz ben gecen gun Izmir Kofte pisirdim:) Kofte yapmak cok kolaymis, niye daha once soylemediniz? Hayret bir sey! :)
Evde evham bocegi seklinde beklerken hamaratligim ustumdeydi, bir suru degisik sey denedim. Bugun bunlardan birini yazayim, bir suru foto yuklemeleriyle ugrasmayayim istedim.
Isim tamamen uydurma, nedir ne degildir bilmiyorum:) Pastanelerde satilan su hindistan cevizinden yapilan tatlilari ben kucuklugumden beri coco diye biliyorum, aslinda burda baska bir ismi var da neydi simdi unuttum. Bana gore pastanelerin en favori urunlerinden biridir, annecim sag olsun her gittiginde alip getirirdi biraz:) simdi yine Yedi Sekiz Hasan Pasa geldi aklima, ahhh ahhh :) Bu arada hala bu muhtesem pasta firinina gitmediyseniz bir guzel haftasonu gunu yolunuzu Besiktas'a dusurmenizi oneriyorum. Kurabiyeleri alir sahile gidip cay icersiniz, yahu ne hos olur:)
Neyse dagilmayayim fazla, bu yaptigim tatli bu cocoyla kekin birlesimi gibi, o yuzden ustun (!) yaratici (!) ligimla ona coco-kek ismini verdim :))) Tarif Yasar teyzemden, o da baska bir yerden duymus sanirim ama neresiydi simdi hatirlayamadim. Yasar teyze annemin okuldan arkadasidir, eskiden atolyede beraber muhtesem yiyecekler hazirlarlardi, ben de yayla lezzet testi seklinde dolanirdim ortalikta:))) Sag olsun gecen gidisimde yine guzel mamalar hazirlamis, misafir etti beni, bu tarifi de o gun ogrendim. Buradan tekrardan tesekkur ederim her sey icin:)
Tarif inanilmaz kolay ve de cok kisa suruyor. Acil misafir baskinlari icin birebir:)
Pasta yapmak icin satilan hazir keklerden aliyorsunuz. Bunlar Turkiye'de dogru duzgun pasta yapmasini bilen insanlara yonelik olarak iki parca halinde satiliyor, burdaysa direkt tart gibi dusunuldugunden ortasi gocuk krater modunda tek parca. Neyse siz bu iki parcanin birini aliyorsunuz, diger parcaya bakan kismi size bakacak sekilde tepsiye yerlestiriyorsunuz.
Sonra bir kenarda 1 cay bardagi seker, 1 cay bardagi sivi yag, 1 su bardagi hindistan cevizi ve 1 yumurtayi guzelce karistiriyorsunuz. Olan karisim hafif koyu kivamda zaten, bunu kekin uzerine suruyorsunuz ve hemencecik firina veriyorsunuz. Ustu kizardigi zaman, yani yaklasik 10-15 dk icinde, hazir oluyor. Biraz soguduktan sonra afiyetle yiyorsunuz:)
Normalde coco biraz agir bir seydir, cok yogun hindistan cevizi oldugundan. Bu kekle birlestiginde onun tatliligi notrleniyor ve agzinizda cok hos bir hindistan cevizi tadi kaliyor. Ailecek bayildik biz sahsen:)
Tek sorun kekin ustune bir sey surulmediginden biraz kuru kaliyor. Onu da biraz daha nemli yapmanin bir yolunu bulursak super olacak:) Bir de benimki tart kalibi gibi oldugu icin ustteki karisim kizarana kadar yanlardaki kek cikintilari azicik yandi. Demek ki neymis, bir daha yapmadan once kekin kenarlari kesilip bir guzel yenecek:)
Bu arada bir de yurt disinda yasayip da bilmeyenler icin bu rende hindistan cevizinin ing.si desiccated coconut :) Hayir yanlis anlasilma olmasin, sonra siz de benim gibi hindistan cevizi sordugunuzda size hindistan cevizi sutu gosteren market gorevlilerine 'but you don't understand me, I'm looking for coconut in pieces, little pieces' diye anlatmakla cebellesmeyin diye soyluyorum:)
Lafi cok uzattim yine ama iyi geldi uzun sureden sonra yazmak. Haftasonu tasiniyorum ve potansiyel internet baglantimdan biraz supheliyim. Yerlesip her seyi yoluna koyana dek biraz uzak kalabilirim gene, kizmaca yok:)
Herkese mutlu haftasonlari:)
Friday, May 25, 2007
Beypazari
Son zamanlarda bir turlu bir toparlayamadim kendimi. Buraya en son yazdigimda Turkiye'deydim, sonrasinda gelme telasi oldu, Londra'ya donus oldu falan fistik. Bu arada Londra beni gunler boyu suren firtinali gunlerinden sonra super bir havayla karsiladi, bir mutluluk bir mutluluk:) Yarindan itibaren bozuyormus ama son gunlerde yaptigi kiyaklardan oturu affediyorum kendisini:))
Bir hafta icinde, umuyorum ki bir terslik cikmazsa, daha da yogun bir kosusturma icine girecegim. Bunun oncesinde annekusumun 'artik yaz ama aaaa' isyanlarina dayanamayarak usengecligime son verdim, Beypazari'ndan basliyorum:)
Dogruya dogru, ben pek bilmiyordum Beypazari neresidir olay nedir falan, hatta Denizli gezimiz oncesi duydugumu da hatirlamiyorum hic. Sonra biz Denizli'deyken malum akraba toplanmalari oldu bir suru. Bu toplanmalar genelde birbirimizi gorelim laylaylom gibi gozukse de bence ana amac tikinmak, ciddiyim!
Boyle bir yemek potansiyeli olamaz, hatta olmamali yahu resmen kilo alip dondum oradan, Neyse bu baska bir post konusu olsun dagilmayalim:) Bugunlerde bir kuru geyigidir donup gidiyor, bilmemkim kuru getirmis aman da ne muhtesem falan. Boyle haberim oldu Beypazari'ndan, megersem baklava sekilli galeta yapip adini da kuru koymuslar ve de yorenin unlu bir yiyecegi olmus, seveni bol. Tereyaglisi, zeytinyagligi, margarinlisi mevcut; tabi ki herkesin favorisi tereyaglisi:) Ben de hafiften alerji yapar gibi oldu ve de yogun yag tadi cok hosuma gitmedi. O yonden bence zeytinyagli olani daha guzel, ama tabi zevkle renkler bla bla...
Neyse iste diyecegim odur ki o vesileyle haberim oldu. Kendisi Ankara yakinlarinda kucuk bir Anadolu kasabasi. Eskiden Ipek Yolu uzerinde yer aliyormus ve burada buyuk bir pazar kuruluyormus. Cevre kasabalarin beyleri de hep buraya pazara gelirlermis, o nedenle adi Beypazari olmus (atmiyorum degil mi?)
Bu arada buradan haberi olmayan bir diger arkadasimin da 'Burcu yani inanamiyorum bir pazar icin taa 4 saat yol gidip bir de otele para vereceginize' diyisi de bu geziyle ilgili komik anilardan biri :)))
Beypazari Ankara'ya 1 saat falan uzaklikta, Eregli'den biz dolana dolana 3.5 saatte gittik yanlis hatirlamiyorsam. Yol uzerinde Mudurnu veya rotaya gore Goynuk gibi yine ilginc kucuk kasabalar var gorulecek, sikici bir yol degil yani.
Kasabanin asil olayi resimlerde gordugunuz restore edilmis eski evler. Safranbolu'ya gidenlere tanidik gelecektir sanirim, benzer yapida evler ama Safranbolu'ya gore bence cok daha sirin bir yer Beypazari. Daha yerel oraya gore, gezerken sadece turistik bir acik hava muzesinde geziyormus gibi hissetmiyorsunuz. Orada gercekten bir yasam var, bunu goruyorsunuz. Dar sokaklarda esya bosaltan insanlar var, kapinin onunde sessizce hic konusmadan oturan yasli bir nine-dede var, agac kovuklarina oyun oynayan cocuklar falan:) Sonra sabah gazete almaya ciktiginizda 'gunaydinnnnn' diye seslenen teyzeler:) Ciddi anlamda sirin bir yer Beypazari:)
Arkasi yarin post dizisi baslasin o zaman:) Herkese mutlu bir haftasonu diliyorum:)
Friday, May 11, 2007
Ara Sira Ara
Hic kimse tahminde bulunmadi, aaa, en azindan Safranbolu bekliyordum:) Neyse, bahsettigim yer Ankara'ya bagli Beypazari. Bir suru fotograf ve ani var yazacak ama bir haftadir bir turlu kafami toparlayip yazamadim. Bunda bu haftaki korkunc disci ziyaretlerimin de etkisi buyuk:(
Bu aksam da yazayim diye niyetlendim ama olmuyor. O yuzden bu siralar bir ara vermeye karar verdim. Onumuzdeki hafta birazcik kosusturmaca olacak, donus yollarindayim. Sonrasinda kendimi toparlar toparlamaz buralardayim:)
Ara sira ara bunyelere iyi gelir degil mi ama?
Pek keyifli gunler diliyorum herkese:) Yakin gorusuruz:)
Bu aksam da yazayim diye niyetlendim ama olmuyor. O yuzden bu siralar bir ara vermeye karar verdim. Onumuzdeki hafta birazcik kosusturmaca olacak, donus yollarindayim. Sonrasinda kendimi toparlar toparlamaz buralardayim:)
Ara sira ara bunyelere iyi gelir degil mi ama?
Pek keyifli gunler diliyorum herkese:) Yakin gorusuruz:)
Sunday, May 06, 2007
Cilekli Pasta & Sebzeli kekimsi
Cuma'dan beri o kadar cok resim birikti ki nereden baslayacagima karar veremedim:) En sonunda Annekusumun dogumgununden baslayayim istedim:)
Cumartesi gunu birtanecik annemin dogumgunuydu, yasini soylemem ama ona yasi yerine ruhuna yakisacak bir dogumgunu sofrasi hazirladim desem uygun olur sanirim (yoksa bu sofra ruh icin de mi biraz genc? :) dalga gecti benimle cocuklarin dogumgunu sofrasi gibi olmus bu ne diye:) ) Haftasonu sehir disinda oldugumuz icin cuma aksamindan kutladik dogumgununu.
Cok bir sey hazirlamadim aslinda, Turk usulu aksamustu caylarinin modern uclusu salata, tuzlu ve tatli vardi:) Salata gecenlerde tarifini verdigim sehriyelinin pirincle karisik olani. Tuzlu dedigim mucverin uydurmasyon versiyonu, sebzeli kekimsi diyebiliriz biz ona:) Tarifi az sonra geliyor.
Once gelelim dogumgunlerin basrol oyuncusu dogumgunu pastasina:) Cocuklugumuzdan beri annemin yaptigi dogumgunu pastalarini yerdik, simdi sanki is bana donuyormus gibi bir his var icimde:)
Ama hic sikayetci degilim durumdan, sevdiklerimin dogumgununde yapmayi en cok sevdigim is kesinlikle pasta yapmak:)
Bu seferki cok zor olmadi aslinda. Memlekette olmanin veli nimetlerinden biri de hazir kek bulabilmek. Ingiltere'de de bulunuyor ama kekleri tart kalibi gibi yapiyorlar, tam bir pasta goruntusu olmuyor o yuzden.
Burdaki pasta kekleri o kadar guzel ki hic evde zahmet cekip yapmaya degmiyor, isleri gayet kolaylastiriyor.
Kek olduktan sonra gerisi daha da eglenceli oluyor zaten. Her zamanki klasik 2 (bardak sut)-3 (kasik un) -5 (kasik seker) tarifiyle muhallebi kivaminda kremayi hazirladik. Sicakken icine cok azicik margarin koyduk, bu kremanin puturlu olmasini engelliyormus annemin dedigine gore.
Bu muhallebimsi gorunumdeki kremayi onceki pastalardan hatirlarsiniz zaten. Kotu degil ama yani pastada da tam bir "pasta" havasi yarattigini iddia etmek guc:/
Bu nedenle memlekette olmanin bir diger nimetini kullanip soguduktan sonra kremayi cok az sut ve bir paket toz krem santiyle cirptim. Sonuc pastanelere tas cikartir hafiflikte ve super tatta bir krema:) Herkeslere tavsiye:)
Bu arada Eregli'nin cileginin unlu oldugunu yazmis miydim onceden? Kesin yazmisimdir ama tekrardan soyleyeyim, Eregli'nin cilegi, ozellikle Osmanli Cilegi, unludur. Mayis sonu haziran basi gibi pazara gitmek keyif halini alir, her taraf kipkirmizi cilek kaynar, ustune de o muhtesem cilek kokusu:) Superdir! O zamanlarda bir haftasonunuz bossa Eregli'yi ziyaret etmeyi bir dusunun derim ben.
Daha cilekler cogalmadi tabi ama yavas yavas cikmaya basladi, oldukca da lezizler:) Eee bu durum tabi pastayi cilekli yapmayi gerektirdi:) Bence pasta cesitlerinden en bir guzellerinden biri kesinlikle cilekli pasta:) Bir de muzlu rulonun kalbimdeki yeri ayridir tabi ama o baska bir post konusu olsun:)
Ustune biraz da cikolata sosu kullandim suslerken. Guzel bir pastaydi ama keki biraz fazla islatmisim yine:/ Dikkat etmem lazim bir dahaki sefere!
Bu arada bu krema ciddi anlamda cok leziz, kek olmadan tatli olarak sunmak icin de iyi bir opsiyon. Ben kalan kremadan denedim, gayet basarili oldu:) Yaz aylari icin aklinizda bulunsun.)
Serin serin herkesin bayilacagi bir tatli:) Yummmm:))
Sebzeli kekimsi dedigim garip seyse postun basinda da soyledigim gibi mucverin uydurmasyon versiyonu. 2 kabak, 3 ince havuc, 2 patates rendeledim. 2 tane taze sogan, bol bol da dereotu ve maydanoz dogradim. Bunlarin icine 3 yumurta, azicik zeytinyagi, azicik sut, ve de (her ne kadar bu tabiri kullanmaktan hic hoslanmasam da koyarken dikkat etmedigim icin mecburen boyle tarif etmem lazim) alabildigi kadar un koydum. Bir guzel karistirdim. Son olarak da kabartma tozu ilave edip tekrar karistirdim. Pisirme kagidinin ustune azicik zeytinyagi surdum ve susam ektim. Sonra hamuru yayip, ustune tekrardan susam ve corek otu serpistirdim. Son hamleyi de 170 derece firine tepsiyi surerek tamamladim:)
Ortaya cok kalin olmayan, disi kitirimsi ici yumusak, hafif mi hafif bir kekimsi ortaya cikti. Oldukca kolay ve de leziz, tavsiyeler arasinda yerini alsin hemencecik:)
Yalniz yaparken dikkat etmek gerekiyor, kabaklar rendelenince cok sulaniyor ve o sekilde direkt koyarsak da hamuru peltelestirirmis. O yuzden rende kabagi elle biraz sıkıp suyunu akitip oyle koymak gerekiyor. Bir de hamuru cok civik yapmamak lazimmis, iyi olmazmis (valide sultan tavsiyeleri :))
Cok guzel bir geceydi, annekusumun dogumgunu tekrar tekrar kutlu olsun:) Umarim daha nice yillar boyunca beraber kutlariz:)
Bir sonraki postu merak edenlere ipucu bu gizemli fotograf. Bol bol sarma, guvec ve de 80 katli (aman pek de tatli:) ) baklavali postlar geliyor, bilin bakalim nereden?
Cumartesi gunu birtanecik annemin dogumgunuydu, yasini soylemem ama ona yasi yerine ruhuna yakisacak bir dogumgunu sofrasi hazirladim desem uygun olur sanirim (yoksa bu sofra ruh icin de mi biraz genc? :) dalga gecti benimle cocuklarin dogumgunu sofrasi gibi olmus bu ne diye:) ) Haftasonu sehir disinda oldugumuz icin cuma aksamindan kutladik dogumgununu.
Cok bir sey hazirlamadim aslinda, Turk usulu aksamustu caylarinin modern uclusu salata, tuzlu ve tatli vardi:) Salata gecenlerde tarifini verdigim sehriyelinin pirincle karisik olani. Tuzlu dedigim mucverin uydurmasyon versiyonu, sebzeli kekimsi diyebiliriz biz ona:) Tarifi az sonra geliyor.
Once gelelim dogumgunlerin basrol oyuncusu dogumgunu pastasina:) Cocuklugumuzdan beri annemin yaptigi dogumgunu pastalarini yerdik, simdi sanki is bana donuyormus gibi bir his var icimde:)
Ama hic sikayetci degilim durumdan, sevdiklerimin dogumgununde yapmayi en cok sevdigim is kesinlikle pasta yapmak:)
Bu seferki cok zor olmadi aslinda. Memlekette olmanin veli nimetlerinden biri de hazir kek bulabilmek. Ingiltere'de de bulunuyor ama kekleri tart kalibi gibi yapiyorlar, tam bir pasta goruntusu olmuyor o yuzden.
Burdaki pasta kekleri o kadar guzel ki hic evde zahmet cekip yapmaya degmiyor, isleri gayet kolaylastiriyor.
Kek olduktan sonra gerisi daha da eglenceli oluyor zaten. Her zamanki klasik 2 (bardak sut)-3 (kasik un) -5 (kasik seker) tarifiyle muhallebi kivaminda kremayi hazirladik. Sicakken icine cok azicik margarin koyduk, bu kremanin puturlu olmasini engelliyormus annemin dedigine gore.
Bu muhallebimsi gorunumdeki kremayi onceki pastalardan hatirlarsiniz zaten. Kotu degil ama yani pastada da tam bir "pasta" havasi yarattigini iddia etmek guc:/
Bu nedenle memlekette olmanin bir diger nimetini kullanip soguduktan sonra kremayi cok az sut ve bir paket toz krem santiyle cirptim. Sonuc pastanelere tas cikartir hafiflikte ve super tatta bir krema:) Herkeslere tavsiye:)
Bu arada Eregli'nin cileginin unlu oldugunu yazmis miydim onceden? Kesin yazmisimdir ama tekrardan soyleyeyim, Eregli'nin cilegi, ozellikle Osmanli Cilegi, unludur. Mayis sonu haziran basi gibi pazara gitmek keyif halini alir, her taraf kipkirmizi cilek kaynar, ustune de o muhtesem cilek kokusu:) Superdir! O zamanlarda bir haftasonunuz bossa Eregli'yi ziyaret etmeyi bir dusunun derim ben.
Daha cilekler cogalmadi tabi ama yavas yavas cikmaya basladi, oldukca da lezizler:) Eee bu durum tabi pastayi cilekli yapmayi gerektirdi:) Bence pasta cesitlerinden en bir guzellerinden biri kesinlikle cilekli pasta:) Bir de muzlu rulonun kalbimdeki yeri ayridir tabi ama o baska bir post konusu olsun:)
Ustune biraz da cikolata sosu kullandim suslerken. Guzel bir pastaydi ama keki biraz fazla islatmisim yine:/ Dikkat etmem lazim bir dahaki sefere!
Bu arada bu krema ciddi anlamda cok leziz, kek olmadan tatli olarak sunmak icin de iyi bir opsiyon. Ben kalan kremadan denedim, gayet basarili oldu:) Yaz aylari icin aklinizda bulunsun.)
Serin serin herkesin bayilacagi bir tatli:) Yummmm:))
Sebzeli kekimsi dedigim garip seyse postun basinda da soyledigim gibi mucverin uydurmasyon versiyonu. 2 kabak, 3 ince havuc, 2 patates rendeledim. 2 tane taze sogan, bol bol da dereotu ve maydanoz dogradim. Bunlarin icine 3 yumurta, azicik zeytinyagi, azicik sut, ve de (her ne kadar bu tabiri kullanmaktan hic hoslanmasam da koyarken dikkat etmedigim icin mecburen boyle tarif etmem lazim) alabildigi kadar un koydum. Bir guzel karistirdim. Son olarak da kabartma tozu ilave edip tekrar karistirdim. Pisirme kagidinin ustune azicik zeytinyagi surdum ve susam ektim. Sonra hamuru yayip, ustune tekrardan susam ve corek otu serpistirdim. Son hamleyi de 170 derece firine tepsiyi surerek tamamladim:)
Ortaya cok kalin olmayan, disi kitirimsi ici yumusak, hafif mi hafif bir kekimsi ortaya cikti. Oldukca kolay ve de leziz, tavsiyeler arasinda yerini alsin hemencecik:)
Yalniz yaparken dikkat etmek gerekiyor, kabaklar rendelenince cok sulaniyor ve o sekilde direkt koyarsak da hamuru peltelestirirmis. O yuzden rende kabagi elle biraz sıkıp suyunu akitip oyle koymak gerekiyor. Bir de hamuru cok civik yapmamak lazimmis, iyi olmazmis (valide sultan tavsiyeleri :))
Cok guzel bir geceydi, annekusumun dogumgunu tekrar tekrar kutlu olsun:) Umarim daha nice yillar boyunca beraber kutlariz:)
Bir sonraki postu merak edenlere ipucu bu gizemli fotograf. Bol bol sarma, guvec ve de 80 katli (aman pek de tatli:) ) baklavali postlar geliyor, bilin bakalim nereden?
Herkese mutlu bir hafta diliyorum!
Sunday, April 29, 2007
Seyyahliktan normal hayata gecis
Bilen bilir (hatta bazi kuzular cok dalga gecer 'cocuk musun sen' diye :) ) reklam izlemeyi cok severim ben, ustune ustluk dilime takilir bazilari. Gunlerdir evde 'Bir Kenan vardiiii cani sikilan cani sikilan' seklinde dolaniyorum:) Bugun Foodies'e yazi yazayim artik diye dusunup de fotograflarda hicbir yemek fotosu bulamayinca 'Bir Burcu vardi yemeklere direkt yumulan' diye gecti icimden:)
Yaklasik 2,5 haftadir yokum, once Istanbul'a gittim, Julia'i gezdirdim bir hafta. Oradan da Denizli'ye gittim ve sonunda Eregli'deyim.
Fotograflar yok ama aklimda kalan guzel lezzetler soyle:
Oncelikle Sabirtasi'nin Icli Koftesi hala unutulmazlar arasinda, Istanbul'dakiler hala denemediyse neler kaybettiklerinin farkinda degiller, aman dikkat:) O kadar kati sabirla ciktiginiza kesinlikle degiyor:)
Bu arada Abbas Istanbul icinde bir zincir haline gelmis, hic haber vermiyorsunuz, aaa :) Unune yakisir bir sekilde buyumekle kalitesinden odun vermemis, hala muhtesem waffle'lar yapiyor. Sutlu ve findikli cikolata yan yana suruluyor, ustune cilek, kivi, muz, ananas serpiliyor, sonrasinda bir de kestaneyle kalori bombasi hazirlanip mideye indiriliyor:) Sahane!
Bogazdaki lezzet duraklarindan bir digeri de Rumeli Hisari'nda Kale Cafe'nin yanindaki Erguvan. Super leziz balik ekmekler icin listeye alinabilir:) Ben normal yedim ama arkadaslarim ici alinmis ekmekte duble balik yediler, o da aklinizda bulunsun.
Sonra sonra Besiktas'taki Sohretler de hala muhtesemligini koruyan yerler arasinda. Met'imle klasik 2 ser porsiyon yedik, super oldu:) Piyazi, sade/kasarli koftesi, calisanlarin guler yuzlulugu, her sey dort dortluk:)
Tatli icin Saray Muhallebicisinde Kazandibi:)
Ustune kahve icin tavsiyem de Sultan Ahmet'te yeni acilan kahve zincirlerinden biri Coffee Me, en guzel yani kahvenin yaninda gelen cikolatadan kasiklar:) Bu arada mantar gibi cogalan Starbucks'lar da dikkatimi cekmedi degil. Kahve icin daha guzel mekanlar oldugunu dusunmeme ragmen Bebek'teki muhtesem manzaralari subelerinin gitmeye deger oldugu kanaatindeyim.
Daha bir suru yere gittik aslinda ama ilk aklima gelenler bunlar oldu. Denizli'den en cok aklimda kalan lezzet Senay yengemin benim icin ozel ayirdigi etli enginar dolmasiydi. Enginari sadece tabandan olusan bir sebze olarak bilenlerin kesinkes denemesi gereken bir yemek, enfes:)
Tatli olarak da Tahinli Pide'yi es gecmeyeyim:) Dayanilamayan yiyecekler listemin bas rol oyuncularindandir kendisi:) Ege bolgesi disindaki pidecilerin hala bu lezzeti kesfedememis olmasi cok aci, cok!
Bunlar sadece direkt aklima gelenler, gerisini ve ne kadar cok yedigimi siz dusunun! Donusume 2,5 haftam daha var, hemen dengeleri yerine getirmem gerek:)
Herkese mutlu haftalar:)
*Bu arada kahvaltiyi es gecmisim, bunun icin de en guzeli Besiktas'ta ust gecitin sag tarafina Alkim'in onundeki simitci ve Yedi Sekiz Hasan Pasa'nin muhtesem kurabiyeleri:)
Yaklasik 2,5 haftadir yokum, once Istanbul'a gittim, Julia'i gezdirdim bir hafta. Oradan da Denizli'ye gittim ve sonunda Eregli'deyim.
Fotograflar yok ama aklimda kalan guzel lezzetler soyle:
Oncelikle Sabirtasi'nin Icli Koftesi hala unutulmazlar arasinda, Istanbul'dakiler hala denemediyse neler kaybettiklerinin farkinda degiller, aman dikkat:) O kadar kati sabirla ciktiginiza kesinlikle degiyor:)
Bu arada Abbas Istanbul icinde bir zincir haline gelmis, hic haber vermiyorsunuz, aaa :) Unune yakisir bir sekilde buyumekle kalitesinden odun vermemis, hala muhtesem waffle'lar yapiyor. Sutlu ve findikli cikolata yan yana suruluyor, ustune cilek, kivi, muz, ananas serpiliyor, sonrasinda bir de kestaneyle kalori bombasi hazirlanip mideye indiriliyor:) Sahane!
Bogazdaki lezzet duraklarindan bir digeri de Rumeli Hisari'nda Kale Cafe'nin yanindaki Erguvan. Super leziz balik ekmekler icin listeye alinabilir:) Ben normal yedim ama arkadaslarim ici alinmis ekmekte duble balik yediler, o da aklinizda bulunsun.
Sonra sonra Besiktas'taki Sohretler de hala muhtesemligini koruyan yerler arasinda. Met'imle klasik 2 ser porsiyon yedik, super oldu:) Piyazi, sade/kasarli koftesi, calisanlarin guler yuzlulugu, her sey dort dortluk:)
Tatli icin Saray Muhallebicisinde Kazandibi:)
Ustune kahve icin tavsiyem de Sultan Ahmet'te yeni acilan kahve zincirlerinden biri Coffee Me, en guzel yani kahvenin yaninda gelen cikolatadan kasiklar:) Bu arada mantar gibi cogalan Starbucks'lar da dikkatimi cekmedi degil. Kahve icin daha guzel mekanlar oldugunu dusunmeme ragmen Bebek'teki muhtesem manzaralari subelerinin gitmeye deger oldugu kanaatindeyim.
Daha bir suru yere gittik aslinda ama ilk aklima gelenler bunlar oldu. Denizli'den en cok aklimda kalan lezzet Senay yengemin benim icin ozel ayirdigi etli enginar dolmasiydi. Enginari sadece tabandan olusan bir sebze olarak bilenlerin kesinkes denemesi gereken bir yemek, enfes:)
Tatli olarak da Tahinli Pide'yi es gecmeyeyim:) Dayanilamayan yiyecekler listemin bas rol oyuncularindandir kendisi:) Ege bolgesi disindaki pidecilerin hala bu lezzeti kesfedememis olmasi cok aci, cok!
Bunlar sadece direkt aklima gelenler, gerisini ve ne kadar cok yedigimi siz dusunun! Donusume 2,5 haftam daha var, hemen dengeleri yerine getirmem gerek:)
Herkese mutlu haftalar:)
*Bu arada kahvaltiyi es gecmisim, bunun icin de en guzeli Besiktas'ta ust gecitin sag tarafina Alkim'in onundeki simitci ve Yedi Sekiz Hasan Pasa'nin muhtesem kurabiyeleri:)
Thursday, April 26, 2007
Tatil dedigin
Boyle olur:)
Uzun zamandir yazamadim, yavastan toparlamaya calisacagim. Bu arada Minik Not lara pek de minik olmayan bir post ekledim.)
Uzun zamandir yazamadim, yavastan toparlamaya calisacagim. Bu arada Minik Not lara pek de minik olmayan bir post ekledim.)
Monday, April 09, 2007
Meshur Pideci Hasan Kuru
Eregli denince akla gelen ilk yemek balik olmali tabi ki:) Ama sonrasinda Kuru'yu es gecmeyin derim ben, boyle leziz pideyi bir burda bir de Akcakoca Eregli yolu ustundeki Bulent'in Yeri'nde bulursunuz!
Kuru Erdemir Caddesi uzerinde, carsiya yurume yaklasik 10 dk mesafede bir yerde, yani oldukca merkezi. Oyle cilgin sunumlar, tabak dizaynlari vb beklemeyin ama leziz mi leziz pideler umabilirsiniz tabi:) Ayrica cok cuzi fiyatlar da beklenti dahilinde olabilir. Yalniz bu guzellikler icin biraz sabretmek sart. Cunku dukkan ari kovani gibi hic bos kalmiyor, ozelikle de haftasonlari.)
Bu gidisimizde bir kasarli, bir peynirli yumurtali bir de kapali kiymali pide yedik, 4 ayran bir de kola ictik ve odedigimiz fiyat 16 TL'ydi. Saka degil, gercek! Tika basa doyduk ve inanilmaz lezizdi pideler. Gercek pide nasil olurmus gormek adina herkeslere tavsiye:)
Burasi (ve genel olarak Bati Karadeniz lezzetleri) hakkinda cikan bir gazete yazisi icin buyrunuz:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/5419776.asp?yazarid=45
Fotograflarini cekmeme izin verdikleri icin ustalara da sonsuz tesekkurler:)
Kuru Erdemir Caddesi uzerinde, carsiya yurume yaklasik 10 dk mesafede bir yerde, yani oldukca merkezi. Oyle cilgin sunumlar, tabak dizaynlari vb beklemeyin ama leziz mi leziz pideler umabilirsiniz tabi:) Ayrica cok cuzi fiyatlar da beklenti dahilinde olabilir. Yalniz bu guzellikler icin biraz sabretmek sart. Cunku dukkan ari kovani gibi hic bos kalmiyor, ozelikle de haftasonlari.)
Bu gidisimizde bir kasarli, bir peynirli yumurtali bir de kapali kiymali pide yedik, 4 ayran bir de kola ictik ve odedigimiz fiyat 16 TL'ydi. Saka degil, gercek! Tika basa doyduk ve inanilmaz lezizdi pideler. Gercek pide nasil olurmus gormek adina herkeslere tavsiye:)
Burasi (ve genel olarak Bati Karadeniz lezzetleri) hakkinda cikan bir gazete yazisi icin buyrunuz:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/5419776.asp?yazarid=45
Fotograflarini cekmeme izin verdikleri icin ustalara da sonsuz tesekkurler:)
Labada zilbit kaldirak hodan salut vb vb
Sizin sadece bir isminiz mi var? Her yerde sizi ayni isimle mi cagiriyorlar? Aaaa ne kadar demode! Bakin gorun bu dag yamaclarinda golge yerlerde yetisebilen pek bir sirin Ereglimizin sevgili otu degisik koylerde degisik isimlerle aniliyor:) Aslinda pazarda daha cok hodan ismi altinda kokleri satiliyor ama yapraklari da toplanip pisirilebilecek guzellikte.)
Yapraklar ozenle toplaniyor, yikaniyor, dograniyor. Sogan, sarmisak, havuc, pirasa, biber ve bilimum baharat konuluyor icine. Ispanak kavurmasi gibi pisiriliyor.
Son olarak ustune yumurta kiriliyor ve misler gibi suzme yogurtla masalara senlik getiriyor:)
Aslinda kokunden yapilan kavurmada icine sucuk da konuluyor ama yapraklarda ispanak havasi gayet guzel gidiyor:)
Etrafta gorurseniz siz de bir deneyin bence:) Oldukca leziz.)
Yapraklar ozenle toplaniyor, yikaniyor, dograniyor. Sogan, sarmisak, havuc, pirasa, biber ve bilimum baharat konuluyor icine. Ispanak kavurmasi gibi pisiriliyor.
Son olarak ustune yumurta kiriliyor ve misler gibi suzme yogurtla masalara senlik getiriyor:)
Aslinda kokunden yapilan kavurmada icine sucuk da konuluyor ama yapraklarda ispanak havasi gayet guzel gidiyor:)
Etrafta gorurseniz siz de bir deneyin bence:) Oldukca leziz.)
Pek bir taze bakla of of offf
Fasulyenin binbir cesidini kesfedip de taze baklayi saha disi birakan dis mihraklara gicigim! Aaaa taze baklasiz bahar mi olurmus:)
Baklalar ozenle pazardan secilir, yikanir ayiklanir, annemin tarifiyle klasik zeytinyagli yemek gibi pisirilir. Tek puf noktasi baklalari tencereye ilk attigimizda kapaginin altina havlu pecete koyup hava almadan bir kac dakika pismesini saglamamiz gerekirmis, sararmasi icin. Bir de domatesi/salcasi en son koyulurmus.
Soguduktan sonra ustune dere otu serpilir ve en yakin arkadasi yogurtla bas basa birakilir. Muhtesem otesinin otesi gibi bir sey bu!
Isbu fotografta muhtesem ikili yan yana dedikodu yaparken goruluyor :)
Baklalar ozenle pazardan secilir, yikanir ayiklanir, annemin tarifiyle klasik zeytinyagli yemek gibi pisirilir. Tek puf noktasi baklalari tencereye ilk attigimizda kapaginin altina havlu pecete koyup hava almadan bir kac dakika pismesini saglamamiz gerekirmis, sararmasi icin. Bir de domatesi/salcasi en son koyulurmus.
Soguduktan sonra ustune dere otu serpilir ve en yakin arkadasi yogurtla bas basa birakilir. Muhtesem otesinin otesi gibi bir sey bu!
Isbu fotografta muhtesem ikili yan yana dedikodu yaparken goruluyor :)
Pembe pembe barbunlar :)
Anlatilmaz yasanir vol 2:
Pembe pembe barbunlar temizlenir una bulanip kizartilir. Yanina da incecik dogranmis bol soslu salata yapilir:)
'Buyuk balik kucuk baligi yer' cunku doganin kurali hikayeleri bir yana asil sebep kucuk baligin her zaman daha leziz olmasidir:) Ornek olarak en bir miniklerden hamsi verilebilir:)))
Pembe pembe barbunlar temizlenir una bulanip kizartilir. Yanina da incecik dogranmis bol soslu salata yapilir:)
'Buyuk balik kucuk baligi yer' cunku doganin kurali hikayeleri bir yana asil sebep kucuk baligin her zaman daha leziz olmasidir:) Ornek olarak en bir miniklerden hamsi verilebilir:)))
Kabak tatlisi
Bu bu bu, nedir bu?
Bu enfes bir kabak tatlisidir:) Oyle orada burada yediginiz kabaklara benzemez. Bu Bati Karadeniz yoresine ait kestane kabagi denilen ozel kabaktan yapilir. Kestane kabagi denilmesinin sebebi pistiginde sahip oldugu dokunun ayni kestane sekeri gibi olmasindandir.
Once kabaklar bir guzel temizlenir dogranir babakus tarafindan. Sonra annekus gecirdikleri bu agir temizleme islemi sonrasinda kabaklara dinlenme izni verir, hem de uzerilerine bir suru seker serperekten:)
3-4 saat veya bir gece bekledikten sonra agir ateste yavas yavas piser kabak dilimleri. En son mudahale de firinda gerceklesir ve yemeye hazir hale gelir.
Anlatilmaz yasanir diyeyim ben, o derece:)
Bu enfes bir kabak tatlisidir:) Oyle orada burada yediginiz kabaklara benzemez. Bu Bati Karadeniz yoresine ait kestane kabagi denilen ozel kabaktan yapilir. Kestane kabagi denilmesinin sebebi pistiginde sahip oldugu dokunun ayni kestane sekeri gibi olmasindandir.
Once kabaklar bir guzel temizlenir dogranir babakus tarafindan. Sonra annekus gecirdikleri bu agir temizleme islemi sonrasinda kabaklara dinlenme izni verir, hem de uzerilerine bir suru seker serperekten:)
3-4 saat veya bir gece bekledikten sonra agir ateste yavas yavas piser kabak dilimleri. En son mudahale de firinda gerceklesir ve yemeye hazir hale gelir.
Anlatilmaz yasanir diyeyim ben, o derece:)
Ara oncesi yukleme:)
Nisan sonu seyyahligi icin blog postlarina bir sure ara verecegim:) Arayi vermeden once son bir haftadir yedigim guzellikleri paylasmak istedim:) Herkese bol keyifli bir iki hafta diliyorum:)
* Bir de Plugoo'dan bana msj birakirsaniz mailinizi de yazarsaniz sevinirim, cunku sadece online oldugumda direkt cevap verebilme sansim var, yoksa sonrasinda sizin msjiniza direkt cevap yazamiyorum. Busra msj icin tesekkurler.)
* Bir de Plugoo'dan bana msj birakirsaniz mailinizi de yazarsaniz sevinirim, cunku sadece online oldugumda direkt cevap verebilme sansim var, yoksa sonrasinda sizin msjiniza direkt cevap yazamiyorum. Busra msj icin tesekkurler.)
Saturday, April 07, 2007
Evdeki huzur :)
Evdeki huzur, mutluluk budur diye bir reklam repligi vardi cok sevmistim:) Duyduk ki tekstilcilere Allah sabir disinda baska guzellikler de veriyormus.) En bir sevgili yakisikli kuzenlerimizden Hakan abim dun itibariyle kapilmistir, pek bir mutluyuz, kamuoyuna duyurulur:)
Operiz kocaman kocaman:)
Operiz kocaman kocaman:)
Friday, April 06, 2007
Ben's Cookies
Yakin zamanda Ingiltere'ye gitmeyi planlayanlar ya da hali hazirda orada olup henuz bu guzellikten mahrum kalanlar icin aklimdayken hemencecik yazmak istedim.
Bir Cumartesi gunuydu, biz Shell'in Natural History Museum'daki Wildlife Photographer of the Year sergisini gezmek icin South Kensington taraflarindaydik. Sergiyi hayretler icinde ve hayranlikla terkettikten sonra bir market arayisi icindeydik ki gozumuze metro istasyonu cikisindaki minik dukkan carpti. O da nesi? Sadece kurabiye uzerine bir dukkan, tam bizlik:) Vitrinin basrol oyuncusu da annemin hindistan cevizli kurabiyelerine benzer bir guzellik.
Tabi ki hemencecik denedik:) Cok da memnun kaldik:) Nasil desem, annelerin yaptigi hindistancevizli kurabiyeyi pastanelerde yumurta akiyla yapilan adini bilmedigim tatliyla karistirmissin gibi...Disinda hafif bir citirlik icte yagin verdigi bir yumusaklik...Bu noktada yurt disinda satilan cookie'lerden farkli olarak terayag kokusunun ve asiri derecede sekerliligin olmamasi...Akillardan cikmayacak bir lezzet, kesinkes tavsiye:)
Yolumuz artik o taraflara daha sık duser derken bir baktik ki ayni dukkan sehrin gobeginde Covent Garden'da karsimiza cikti, eee keyfimize diyecek yok. Monmouth'tan kahveler alinir, sogumasin diye kostur kostur Ben's gidilip kurabiyelere doyulur.
Sahsen benim favorim hindistancevizli ve limonlu olani. Cikolatali olan benim icin fazla tatli ama eminim cikolata duskunleri icinde erimis cikolata parcalari olan cesitlere de bayilacak:)
Ben's Cookies 1984'ten bu yana devam eden kucuk bir kurabiye zinciri. Ana cikis noktasi Oxford'daymis, hatta oradaki dukkan Oxford'a gelindiginde gorulecek tarihi yerler arasindaymis.
Kacirilmamasi gereken lezzetler listesine ekleyelim efen'm:)
Ilgili linkler:
www.benscookies.com
http://en.wikipedia.org/wiki/Ben's_Cookies
* Fotograflarin arasinda gorunce unutmadan hemen yazmak istedim. Semra Sultan mutfagindan devam edecegiz tam gaz:)
Bir Cumartesi gunuydu, biz Shell'in Natural History Museum'daki Wildlife Photographer of the Year sergisini gezmek icin South Kensington taraflarindaydik. Sergiyi hayretler icinde ve hayranlikla terkettikten sonra bir market arayisi icindeydik ki gozumuze metro istasyonu cikisindaki minik dukkan carpti. O da nesi? Sadece kurabiye uzerine bir dukkan, tam bizlik:) Vitrinin basrol oyuncusu da annemin hindistan cevizli kurabiyelerine benzer bir guzellik.
Tabi ki hemencecik denedik:) Cok da memnun kaldik:) Nasil desem, annelerin yaptigi hindistancevizli kurabiyeyi pastanelerde yumurta akiyla yapilan adini bilmedigim tatliyla karistirmissin gibi...Disinda hafif bir citirlik icte yagin verdigi bir yumusaklik...Bu noktada yurt disinda satilan cookie'lerden farkli olarak terayag kokusunun ve asiri derecede sekerliligin olmamasi...Akillardan cikmayacak bir lezzet, kesinkes tavsiye:)
Yolumuz artik o taraflara daha sık duser derken bir baktik ki ayni dukkan sehrin gobeginde Covent Garden'da karsimiza cikti, eee keyfimize diyecek yok. Monmouth'tan kahveler alinir, sogumasin diye kostur kostur Ben's gidilip kurabiyelere doyulur.
Sahsen benim favorim hindistancevizli ve limonlu olani. Cikolatali olan benim icin fazla tatli ama eminim cikolata duskunleri icinde erimis cikolata parcalari olan cesitlere de bayilacak:)
Ben's Cookies 1984'ten bu yana devam eden kucuk bir kurabiye zinciri. Ana cikis noktasi Oxford'daymis, hatta oradaki dukkan Oxford'a gelindiginde gorulecek tarihi yerler arasindaymis.
Kacirilmamasi gereken lezzetler listesine ekleyelim efen'm:)
Ilgili linkler:
www.benscookies.com
http://en.wikipedia.org/wiki/Ben's_Cookies
* Fotograflarin arasinda gorunce unutmadan hemen yazmak istedim. Semra Sultan mutfagindan devam edecegiz tam gaz:)
Thursday, April 05, 2007
Sehriyeli Mercimek Salatasi
Semra Sultan mutfagindan inciler, sezon 1, bolum 1: Sehriyeli Mercimek Salatasi :)
Turkiye'ye geleli bir kac gun oldu, yavas yavas alismaya basliyorum. Hala her seye bidir bidir soylenmekle mesgulum, orda burda donup insanlara 'soyle olsa daha iyi olmaz mi' diyesim geliyor, cogunlukla da soyluyorum:) Sehre gelen yeni gicik kiz havasi hakim ama yapilabilecek bir sey yok, duzelecek bir sey varsa soylenmeli degil mi?
Gunler gundemi yakalamaya calisarak ve aylardir gorulmemis yakin akraba, dost, tanidik gorerek geciyor. Bu gorusmelerin de bir kismi evde olunca tabi annekusum dokturuyor butun marifetlerini:) Ben de fotograf makinemle pesinde dolaniyorum mir mir:)))
Bu salata tamamen annemin uydurmasindan dogan bir tarif, ailecek cok iyi basardigimiza inaniyorum bu ufurukten teyyare lezzet yaratma isini:)
Once azicik yag kizdiriliyor (anladigim kadariyla zeytinyagi ama tam emin degilim), ustune kori baharati koyuluyor. Bunlar biraz birbirine alistiktan sonra devreye susam, keten tohumu, kabak cekirdegi (buna da iyi alistirdim annemi:) ), tuz, karabiber, toz kirmizi biber vb bilimum baharat giriyor. Birazdan bir de bakiyoruz, o da ne, sehriyeler de gelmis:)
Bunlarin hepsi azicik kavrulduktan sonra birazcik su koyulup sehriyelerin sismesi/pismesi bekleniyor. Sonra da haslanmis mercimekle karistiriliyor.
Bu taze pismis karisim biraz soguyunca icine dogranmis marul, taze sogan ve soya sosu katiliyor. Yanilmiyorsam limon da koydu ama emin degilim.
Ve de boylece hemencecik yemeye hazir super bir salata ortaya cikiyor:) Yapimi oldukca kolay ama malzemelerin hepsini el altinda bulmak tabi biraz sorun olabilir.
Simdiden afiyet olsun:)
*Annekus eve geldiginde bir sorup duzeltecegim postu, simdilik boyle kalsin bakalim.)
Turkiye'ye geleli bir kac gun oldu, yavas yavas alismaya basliyorum. Hala her seye bidir bidir soylenmekle mesgulum, orda burda donup insanlara 'soyle olsa daha iyi olmaz mi' diyesim geliyor, cogunlukla da soyluyorum:) Sehre gelen yeni gicik kiz havasi hakim ama yapilabilecek bir sey yok, duzelecek bir sey varsa soylenmeli degil mi?
Gunler gundemi yakalamaya calisarak ve aylardir gorulmemis yakin akraba, dost, tanidik gorerek geciyor. Bu gorusmelerin de bir kismi evde olunca tabi annekusum dokturuyor butun marifetlerini:) Ben de fotograf makinemle pesinde dolaniyorum mir mir:)))
Bu salata tamamen annemin uydurmasindan dogan bir tarif, ailecek cok iyi basardigimiza inaniyorum bu ufurukten teyyare lezzet yaratma isini:)
Once azicik yag kizdiriliyor (anladigim kadariyla zeytinyagi ama tam emin degilim), ustune kori baharati koyuluyor. Bunlar biraz birbirine alistiktan sonra devreye susam, keten tohumu, kabak cekirdegi (buna da iyi alistirdim annemi:) ), tuz, karabiber, toz kirmizi biber vb bilimum baharat giriyor. Birazdan bir de bakiyoruz, o da ne, sehriyeler de gelmis:)
Bunlarin hepsi azicik kavrulduktan sonra birazcik su koyulup sehriyelerin sismesi/pismesi bekleniyor. Sonra da haslanmis mercimekle karistiriliyor.
Bu taze pismis karisim biraz soguyunca icine dogranmis marul, taze sogan ve soya sosu katiliyor. Yanilmiyorsam limon da koydu ama emin degilim.
Ve de boylece hemencecik yemeye hazir super bir salata ortaya cikiyor:) Yapimi oldukca kolay ama malzemelerin hepsini el altinda bulmak tabi biraz sorun olabilir.
Simdiden afiyet olsun:)
*Annekus eve geldiginde bir sorup duzeltecegim postu, simdilik boyle kalsin bakalim.)
Friday, March 23, 2007
Merhaba Tavuk
Ben mutfak programi yapsam benim de sanal mutfagim kesin boyle bir sey olurdu:) Herkese guzel haftasonlari:)
Wednesday, March 21, 2007
Filiz Makarna :)
Bir kac gundur aklima Filiz Makarna gelip duruyor:) Ne alaka bilmiyorum ama iste durup durup gun icinde aklima geliyor, internette bir bakayim acik mi degil mi diyorum, sonra yine unutuyorum.
Simdi olay soyle: Biz kucukken bir gun Ankara'ya giderken Filiz Makarna'nin fabrikasina ugramistik. Fabrikanin onunde kendi restoranlari vardi, orada yemek yemistik.
Annekusum yemek ogretmeni oldugu icin ve babakusum da degisik lezzetlere duskun oldugundan cok severiz boyle degisik yerler kesfetmeyi yolda giderken. Yol lokantalarinda favorim tabi ki de Ozdilek Bursa'nin Inegol Koftesi :) Burasi hem temizlik yonunden hem de mekanin guzelligi yonunden yolda dinlenmeye oldukca uygun. Bir de o inegol kofteler var ki, aaaa :)) Ben baska yerde yemedim oylesini, hatta bizim aile icin bir karsilastirma noktasidir kendisi, ne zaman inegol kofte yesek bir yerlerde anariz hep "aa oranin ki baska" seklinde.) Bir de mesela Bilecik'te bir donerci vardir, adini unuttum simdi, babakus hatirliyorsan bir yaziver canim. Orasi da pek lezizdir.)
Neyse, konu dagildi yine:) Efen'm biz bir gun Filiz Makarna'ya ugramistik dedigim gibi.
Cesit cesit makarna yemekleri, normal makarnalarin yanisira makarna koftesi salatasi vb bir suru ilginc yemekler vardi. Cok hosumuza gitmisti o zaman. Ama sonrasinda pek Ankara'ya yolumuz dusmediginden bir daha gidemedik.
Bugun bir bakayim dedim internette, o mekanin uzerine en iyi post yazabilecek insanlardan biri kesfetmis orayi:) Tabi ki de Lezzetin Izindenin Basak'indan bahsediyorum:)
Yaziyi surada bulabilirsiniz: http://lezzetinizinde.blogspot.com/2005/10/filiz-restaurant-filiz-gda-sanayi-bolu.html
Basak'in da belirttigi gibi gidilesi bir yer gercekten:) Onun yazisinin ustune bir sey yazmama gerek yok zaten benim.)
Bu arada denk gelmis, o da orada Kesli Makarna yemis:) Biz orada yemedik ama Kdz Eregli'li oldugumuz icin biliriz kesi. Kesli eriste muhtesem otesi bir lezzettir, Turkiye'ye gittigimde annemler yapar kesin, ben de fotolarini cekip koyarim buraya:)
Aklima gelmisken yazmak istedim:) Ankara'ya arabayla yolunuz duserse yol ustunde Filiz Makarna'yi ihmal etmeyin.)
Adres: D-100 Karayolu 7. Km. 14240 BOLU
Simdi olay soyle: Biz kucukken bir gun Ankara'ya giderken Filiz Makarna'nin fabrikasina ugramistik. Fabrikanin onunde kendi restoranlari vardi, orada yemek yemistik.
Annekusum yemek ogretmeni oldugu icin ve babakusum da degisik lezzetlere duskun oldugundan cok severiz boyle degisik yerler kesfetmeyi yolda giderken. Yol lokantalarinda favorim tabi ki de Ozdilek Bursa'nin Inegol Koftesi :) Burasi hem temizlik yonunden hem de mekanin guzelligi yonunden yolda dinlenmeye oldukca uygun. Bir de o inegol kofteler var ki, aaaa :)) Ben baska yerde yemedim oylesini, hatta bizim aile icin bir karsilastirma noktasidir kendisi, ne zaman inegol kofte yesek bir yerlerde anariz hep "aa oranin ki baska" seklinde.) Bir de mesela Bilecik'te bir donerci vardir, adini unuttum simdi, babakus hatirliyorsan bir yaziver canim. Orasi da pek lezizdir.)
Neyse, konu dagildi yine:) Efen'm biz bir gun Filiz Makarna'ya ugramistik dedigim gibi.
Cesit cesit makarna yemekleri, normal makarnalarin yanisira makarna koftesi salatasi vb bir suru ilginc yemekler vardi. Cok hosumuza gitmisti o zaman. Ama sonrasinda pek Ankara'ya yolumuz dusmediginden bir daha gidemedik.
Bugun bir bakayim dedim internette, o mekanin uzerine en iyi post yazabilecek insanlardan biri kesfetmis orayi:) Tabi ki de Lezzetin Izindenin Basak'indan bahsediyorum:)
Yaziyi surada bulabilirsiniz: http://lezzetinizinde.blogspot.com/2005/10/filiz-restaurant-filiz-gda-sanayi-bolu.html
Basak'in da belirttigi gibi gidilesi bir yer gercekten:) Onun yazisinin ustune bir sey yazmama gerek yok zaten benim.)
Bu arada denk gelmis, o da orada Kesli Makarna yemis:) Biz orada yemedik ama Kdz Eregli'li oldugumuz icin biliriz kesi. Kesli eriste muhtesem otesi bir lezzettir, Turkiye'ye gittigimde annemler yapar kesin, ben de fotolarini cekip koyarim buraya:)
Aklima gelmisken yazmak istedim:) Ankara'ya arabayla yolunuz duserse yol ustunde Filiz Makarna'yi ihmal etmeyin.)
Adres: D-100 Karayolu 7. Km. 14240 BOLU
Friday, March 16, 2007
Muzlu Ev Pastasi
Oncelikle belirtmekte fayda var, bazi kuslar sevilmek icin yaratilmislardir. Ozellikle dogumgunlerinde gosterilen sevgi yumakligi bu kuslarin kanatlarindaki yuku biraz hafifletip bir bulutlarin ustu etkisi yaratacaktir, bu nedenle ozenle ilgilenilmelidir. Bu kuslardan en bir kivircik olani 17 mart gunu dunyaya gelmistir, yili soylememekte fayda var, nitekim artik yas belirtme zamani gecmistir kendisinin :)
Kendisi mevsimsel gocler kapsaminda 28 derecelik Buenos Aires semalarina dogru yola cikti carsamba gunu, bu nedenle dogumgunu kutlamalari da onceden onceden yapildi.
Once annekusa mail atildi "acil yardim cagrisi alarm alarm" tadinda:) Evde pasta yapilirken kullanilan hazir pasta tabanlarina son verilme karari ardindan hemen bir kek girisimi gerceklesti.
Efen'm tarif soyle: 4 yumurta ve 4-5 kasik seker bir kapta mikserle cirpilir. Kuzusal tavsiyelere gore bu kisimda is sekerin tamamen erimesini saglamaktir. Bu arada mikserin uclarini bulmaya usenip telle cirpma cabasini gosterenleri buradan tekrar kiniyor ve uyariyoruz! Cok gereksiz yani, kollara yazik valla (cok kizdim kendime cok!! ). Sonra bu yumurtali seker kivama geldigi gibi icine 5-6 kasik un, 1 paket kabartma tozu ve de 1 paket vanilyayi katiyoruz. Elersek iyi oluyormus (bu da ikinci tavsiye). Icine istersek yarim su bardagi sut ve azicik da sivi yag koyup iyice karistiriyoruz. Onceden isittigimiz firina koyup 20-25 dk 170 derece civarinda pisiriyoruz. Bu esnada firin kapagini acanin basina saksi mi dussun artik ne dussun bilemiyorum, aman diyim ben size! Butun emek bosa gidermis ve de kek sonuverirmis (Annesel tavsiyeler:) ).
Baktik kek kabariyor gibi, ustu de baya bir kizarmis, hemencecik bir kurdan alip batiriyoruz kekin icine. Bu kurdanla beraber kekle yapan arasinda bir iletisim bagi kuruluyor, mesela kek diyor ki size "yahu azcik daha surda sicak sicak otursam n'olur" (bunu kurdanin cevresine bir suru bidik hamur yapistirarak belirtiyor kendisi) ya da diyor ki "aaa cehennem gibi bu ne be" diyor ki bu mesaja aninda bir hamleyle kendisini firindan cikartarak yanit vermek lazim (zira vermezseniz kisacik bir surede sinirinden kapkara bir sekilde size bir nanik yapabilir).
Keki cikardiktan sonra sogumasini bekliyoruz. Soguduktan sonra kaliptan cikartiveriyoruz, bu islemin kolay olmasi acisindan onceden kalibi guzelce yaglarsak iyi olur, yaglamazsak cunku kalibin poposunu sudan gecirme, ustunde tahta kasiklarla davul calma vb bilimum yaratici yollar bile cok zor ise yariyor ve kucuk bir sinir krizi yasatabiliyor insana (deneyim konusuyor).
Annesel bir diger tavsiye pasta kekini bir gun onceden yapmak, kek biraz bayatladiginda daha guzel olurmus pasta. Ama tabi acele durumlarda ayni gun de yapilabilir (sekil 1a). Tabi siz yine de her zaman icin anne sozu dinleseniz en guzeli derim ben:)
Keki hazirladiktan sonraki asama krema, bunu yine klasik 3-5-2 tarifinden yaptim (3 kasik un-5 kasik seker-2 bardak sut). Bunlari bir tencerede pisiriyorsunuz beraber, icine de azicik vanilya katiyorsunuz unun kokusunu alsin diye, sahane oluyor.
Burda toz krem santi bulamadigim icin ben direkt bu haliyle kullandim, oysa ki Turkiye'de olsam krema soguduktan sonra icine bir paket toz krem santi ve de mini minnacik bir parca margarin koyup cirpardim mikserle, o zaman boyle kirik beyaz muhallebi gorunumlu bir krema yerine pastanedekilere tas cikartir leziz bembeyaz bir krema olurdu kendisi...canimiz sag olsun tabi n'apalim...
Krema da pisip sogudugunda sira geliyor suslemeye, en eglenceli bolum normalde, ama gecen gun resmen iskence gibiydi benim icin. Keki ortasindan keskin duz bir bicakla kesiyorsunuz ve sonra bu yarimlari recelli suyla islatiyorsunuz iyice (bu kekin krema altinda kuru kalmasini engelliyor). Sonrasi normalde cok zor bir sey degil, kremayi koyup uzerine muzlari dosuyorsunuz ara kata.
Burda tabi gecen gunun neden benim icin boyle zorlu gectigine deginmek lazim:
Guzel gorunuyor diye ortasi delik kek kalibindan pasta yapmak gibi yaratici fikirlerimi bir dahaki sefere kendime saklamayi dusunuyorum. Hadi boyle bir sivri zekalilik yaptin bari kremasini kivaminda yap, di mi ama? Onun da sutunu fazla kacirmisim :/ Kekin uzerine koyuyorum kremayi hooopp butun krema ortaya dokuluyor, ordan toparla burdan toparla yok, resmen bogustum kremayla. E bu arada dokulen kremalar bosa mi gitsin, yiyivermisim bir yandan da :))) Cok komikti, cok:) Neyse sonrasinda asil mucadele ust katta yasandi, malumunuz egim daha da cok alt kata gore. Sanirim bu aralar ki vucudumun muhallebi ihtiyacinin hepsini o gunden kapattim:))
Boyle cok dagilinca yaparken, sonrasan pastanin tabagini degistirdim de biraz kurtardik goruntuyu:)) Yalniz yine ortadaki vahim durum gozlerden kacmiyor, degil mi?
Ustunu Kedi dilinden yaptigim pastadaki gibi cikolatayla susledim. Bunun icinde marketten aldigim duz cikolatayi (duz cikolata da ne kotu tabir oldu ama baska nasil denir bilemedim) bir kasenin icine koydum ve bunu da sicak su dolu baska bir kasenin icine koydum (ve bunu da diye devam eder misim eheheh :) ). Boylece erittikten sonra catalla pastanin uzerine gezdiriverdim.
Sonuc ortada iste:) Goruntu fena degil, tadi da fena degil bir pasta oldu sonucta. Aslinda annekusun dedigi gibi kek bir gun onceden yapilsa daha guzel olurdu sanirim ve de bahsettigim gibi krema santili falan olsa daha bir "pasta" olurdu. Boyle olunca kekte o annemin pastalarindaki dokuyu yakalayamadim, ayrica "pasta"dan cok kek ustu muhallebi gibi oldu.
Siz yaparken o ara tavsiyelere de kulak asarsaniz daha iyi olacagina eminim:)
Herkese guzel bir haftasonu, kivircik kusuma da en guzelinden bir dogumgunu diliyorum:) Iyi ki varsin:)
Kendisi mevsimsel gocler kapsaminda 28 derecelik Buenos Aires semalarina dogru yola cikti carsamba gunu, bu nedenle dogumgunu kutlamalari da onceden onceden yapildi.
Once annekusa mail atildi "acil yardim cagrisi alarm alarm" tadinda:) Evde pasta yapilirken kullanilan hazir pasta tabanlarina son verilme karari ardindan hemen bir kek girisimi gerceklesti.
Efen'm tarif soyle: 4 yumurta ve 4-5 kasik seker bir kapta mikserle cirpilir. Kuzusal tavsiyelere gore bu kisimda is sekerin tamamen erimesini saglamaktir. Bu arada mikserin uclarini bulmaya usenip telle cirpma cabasini gosterenleri buradan tekrar kiniyor ve uyariyoruz! Cok gereksiz yani, kollara yazik valla (cok kizdim kendime cok!! ). Sonra bu yumurtali seker kivama geldigi gibi icine 5-6 kasik un, 1 paket kabartma tozu ve de 1 paket vanilyayi katiyoruz. Elersek iyi oluyormus (bu da ikinci tavsiye). Icine istersek yarim su bardagi sut ve azicik da sivi yag koyup iyice karistiriyoruz. Onceden isittigimiz firina koyup 20-25 dk 170 derece civarinda pisiriyoruz. Bu esnada firin kapagini acanin basina saksi mi dussun artik ne dussun bilemiyorum, aman diyim ben size! Butun emek bosa gidermis ve de kek sonuverirmis (Annesel tavsiyeler:) ).
Baktik kek kabariyor gibi, ustu de baya bir kizarmis, hemencecik bir kurdan alip batiriyoruz kekin icine. Bu kurdanla beraber kekle yapan arasinda bir iletisim bagi kuruluyor, mesela kek diyor ki size "yahu azcik daha surda sicak sicak otursam n'olur" (bunu kurdanin cevresine bir suru bidik hamur yapistirarak belirtiyor kendisi) ya da diyor ki "aaa cehennem gibi bu ne be" diyor ki bu mesaja aninda bir hamleyle kendisini firindan cikartarak yanit vermek lazim (zira vermezseniz kisacik bir surede sinirinden kapkara bir sekilde size bir nanik yapabilir).
Keki cikardiktan sonra sogumasini bekliyoruz. Soguduktan sonra kaliptan cikartiveriyoruz, bu islemin kolay olmasi acisindan onceden kalibi guzelce yaglarsak iyi olur, yaglamazsak cunku kalibin poposunu sudan gecirme, ustunde tahta kasiklarla davul calma vb bilimum yaratici yollar bile cok zor ise yariyor ve kucuk bir sinir krizi yasatabiliyor insana (deneyim konusuyor).
Annesel bir diger tavsiye pasta kekini bir gun onceden yapmak, kek biraz bayatladiginda daha guzel olurmus pasta. Ama tabi acele durumlarda ayni gun de yapilabilir (sekil 1a). Tabi siz yine de her zaman icin anne sozu dinleseniz en guzeli derim ben:)
Keki hazirladiktan sonraki asama krema, bunu yine klasik 3-5-2 tarifinden yaptim (3 kasik un-5 kasik seker-2 bardak sut). Bunlari bir tencerede pisiriyorsunuz beraber, icine de azicik vanilya katiyorsunuz unun kokusunu alsin diye, sahane oluyor.
Burda toz krem santi bulamadigim icin ben direkt bu haliyle kullandim, oysa ki Turkiye'de olsam krema soguduktan sonra icine bir paket toz krem santi ve de mini minnacik bir parca margarin koyup cirpardim mikserle, o zaman boyle kirik beyaz muhallebi gorunumlu bir krema yerine pastanedekilere tas cikartir leziz bembeyaz bir krema olurdu kendisi...canimiz sag olsun tabi n'apalim...
Krema da pisip sogudugunda sira geliyor suslemeye, en eglenceli bolum normalde, ama gecen gun resmen iskence gibiydi benim icin. Keki ortasindan keskin duz bir bicakla kesiyorsunuz ve sonra bu yarimlari recelli suyla islatiyorsunuz iyice (bu kekin krema altinda kuru kalmasini engelliyor). Sonrasi normalde cok zor bir sey degil, kremayi koyup uzerine muzlari dosuyorsunuz ara kata.
Burda tabi gecen gunun neden benim icin boyle zorlu gectigine deginmek lazim:
Guzel gorunuyor diye ortasi delik kek kalibindan pasta yapmak gibi yaratici fikirlerimi bir dahaki sefere kendime saklamayi dusunuyorum. Hadi boyle bir sivri zekalilik yaptin bari kremasini kivaminda yap, di mi ama? Onun da sutunu fazla kacirmisim :/ Kekin uzerine koyuyorum kremayi hooopp butun krema ortaya dokuluyor, ordan toparla burdan toparla yok, resmen bogustum kremayla. E bu arada dokulen kremalar bosa mi gitsin, yiyivermisim bir yandan da :))) Cok komikti, cok:) Neyse sonrasinda asil mucadele ust katta yasandi, malumunuz egim daha da cok alt kata gore. Sanirim bu aralar ki vucudumun muhallebi ihtiyacinin hepsini o gunden kapattim:))
Boyle cok dagilinca yaparken, sonrasan pastanin tabagini degistirdim de biraz kurtardik goruntuyu:)) Yalniz yine ortadaki vahim durum gozlerden kacmiyor, degil mi?
Ustunu Kedi dilinden yaptigim pastadaki gibi cikolatayla susledim. Bunun icinde marketten aldigim duz cikolatayi (duz cikolata da ne kotu tabir oldu ama baska nasil denir bilemedim) bir kasenin icine koydum ve bunu da sicak su dolu baska bir kasenin icine koydum (ve bunu da diye devam eder misim eheheh :) ). Boylece erittikten sonra catalla pastanin uzerine gezdiriverdim.
Sonuc ortada iste:) Goruntu fena degil, tadi da fena degil bir pasta oldu sonucta. Aslinda annekusun dedigi gibi kek bir gun onceden yapilsa daha guzel olurdu sanirim ve de bahsettigim gibi krema santili falan olsa daha bir "pasta" olurdu. Boyle olunca kekte o annemin pastalarindaki dokuyu yakalayamadim, ayrica "pasta"dan cok kek ustu muhallebi gibi oldu.
Siz yaparken o ara tavsiyelere de kulak asarsaniz daha iyi olacagina eminim:)
Herkese guzel bir haftasonu, kivircik kusuma da en guzelinden bir dogumgunu diliyorum:) Iyi ki varsin:)
Wednesday, March 14, 2007
Use it or Lose it
Ya sev ya terket modunda, kendi kendime soylenip duruyorum ne zamandir yazmiyorsun yorumlara da cevap yok diye, neyse haber vereyim istedim yarina geliyor muzlu ev pastasi tarifi:))) bekleyiniz:)
Friday, February 16, 2007
Pek bir renkli makarna
Uzun zamandir ispanakli tarif vermemistim, duydum ki bana darilmis, hemen dedim alayim kalbini:)
Ispanak hastasi bir insan olarak sahsen yakisamayacagi bir yemek dusunemiyorum, et-tavuk-balik, pirincli yemekler, peynir...ooo listem cok uzun olur tek tek yazmaya kalkarsam:)
Son guzelligini de makarna uzerinde sergiledi kendisi:) Tarif oldukca basit, makarna haslanir ve suyu suzuldukten sonra zeytinyagiyla hafifce cevirilir tencerede.
Bu sirada genisce bir teflon tavaya 1-2 domates iri iri dogranir kabuklariyla beraber. Uzerine azicik zeytinyagi gezdirilir. Ardindan ispanak hanim gelip partiye katilir. Ispanak hanim kendinden gecmis bir sekilde dans ederken bir anda sahneye ceviz bey cikar. Uuuu ne atesli ask yahu:) Ardindan bir deniz tuzu ve karabiber yagmuru ardindan parti sona erer. Ama grup o kadar eglenmistir ki kendileri makarnanin uzerinde geceye devam etmeye karar verirler:)
Makarna uzerinde bu muhtesem karisimi goren beyaz peynir "bensiz olmaz" der ve eglenceye katilir.
Bir eglence, bir muhabbet:) oh oh:)
Super otesi bir lezzet, herkese tavsiye :) Afiyet olsun!
* Ispanaklari dogramadan direkt iri iri attim, o yonden iri bir tava kullanmakta fayda var.
* Bir de domateslerin (ve ayni zamanda ispanagin da) biraz diri diri kalmasi cok hos bir lezzet veriyor, aklinizda bulunsun, cok pisirmeyin .)
Bir uydurmasyon tarifimizin daha sonuna geldik sevgili foodie.ler:) Herkese mutlu bir haftasonu diliyorum:)
Ispanak hastasi bir insan olarak sahsen yakisamayacagi bir yemek dusunemiyorum, et-tavuk-balik, pirincli yemekler, peynir...ooo listem cok uzun olur tek tek yazmaya kalkarsam:)
Son guzelligini de makarna uzerinde sergiledi kendisi:) Tarif oldukca basit, makarna haslanir ve suyu suzuldukten sonra zeytinyagiyla hafifce cevirilir tencerede.
Bu sirada genisce bir teflon tavaya 1-2 domates iri iri dogranir kabuklariyla beraber. Uzerine azicik zeytinyagi gezdirilir. Ardindan ispanak hanim gelip partiye katilir. Ispanak hanim kendinden gecmis bir sekilde dans ederken bir anda sahneye ceviz bey cikar. Uuuu ne atesli ask yahu:) Ardindan bir deniz tuzu ve karabiber yagmuru ardindan parti sona erer. Ama grup o kadar eglenmistir ki kendileri makarnanin uzerinde geceye devam etmeye karar verirler:)
Makarna uzerinde bu muhtesem karisimi goren beyaz peynir "bensiz olmaz" der ve eglenceye katilir.
Bir eglence, bir muhabbet:) oh oh:)
Super otesi bir lezzet, herkese tavsiye :) Afiyet olsun!
* Ispanaklari dogramadan direkt iri iri attim, o yonden iri bir tava kullanmakta fayda var.
* Bir de domateslerin (ve ayni zamanda ispanagin da) biraz diri diri kalmasi cok hos bir lezzet veriyor, aklinizda bulunsun, cok pisirmeyin .)
Bir uydurmasyon tarifimizin daha sonuna geldik sevgili foodie.ler:) Herkese mutlu bir haftasonu diliyorum:)
Thursday, February 15, 2007
Free Kareem Day: 15 Subat
Bloga elimden geldigince politik egilim vermemeye calisiyorum ama bugunun cikis sebebi de bir blog olunca sizlerle paylasmak istedim. Bugun dunyada "Free Kareem Day" ilan edilmis, dunyada 6 sehirde Kareem'in serbest birakilmasi icin protesto yuruyusleri yapilmis, peki Kareem kim ve basina neler gelmis?
Kareem '84 dogumlu senin benim gibi bir blogger, Misir'li ve su anda hapishanede. Hapis gunlerinden once hukuk okuyormus, sonra bir gun kapisina bir gorevli gelmis ve iceriye alinmis. O zamandan beri de ailesi Kareem'den hic bir haber alamiyormus.
Hapishaneye atilmis cunku kendi kisisel blogunda devlet baskanini elestiren, kadinlarin toplumda esit olmasi gerektigini savunan ve dinle alakali bir kac post yazmis. Dusuncelerinden vazgecmesi onerildiginde de dusunce ozgurlugunun olmasi gerektigi konusunda israrci davranmis...
Modern bir cagdayiz diyoruz ya hani, hic inanasim gelmiyor. En son Dink cinayetinden beri tartisiliyor ya hani 62. kurban daha kac tane olacak diye, hic umutlu degilim...Sadece Turkiye degil konu, bir suru ulkede hala devam eden dar gorusluluk sorun. Bize de ters gelen, okudugumuzda "bu kadar kit beyinli olur bir insan" dedigimiz postlar oluyor ama tolere ediyoruz, toleransi ogreniyoruz...ya da umarim ogrenecegiz...
Ben bugun bir gorusmem oldugu icin katilamadim yuruyuse, umarim protestolar ise yarar ve bu konuda genel anlamda ciddi adimlar atilir tum dunyada...
Kareem'le ilgili okumak isterseniz:
LSE-The Beaver
Kareem'in blogu (dogal olarak arapca yazilmis, google'in tercuman servisini kullanabilirsiniz okumak icin)
Protesto icin
Genel olarak Google
Kareem '84 dogumlu senin benim gibi bir blogger, Misir'li ve su anda hapishanede. Hapis gunlerinden once hukuk okuyormus, sonra bir gun kapisina bir gorevli gelmis ve iceriye alinmis. O zamandan beri de ailesi Kareem'den hic bir haber alamiyormus.
Hapishaneye atilmis cunku kendi kisisel blogunda devlet baskanini elestiren, kadinlarin toplumda esit olmasi gerektigini savunan ve dinle alakali bir kac post yazmis. Dusuncelerinden vazgecmesi onerildiginde de dusunce ozgurlugunun olmasi gerektigi konusunda israrci davranmis...
Modern bir cagdayiz diyoruz ya hani, hic inanasim gelmiyor. En son Dink cinayetinden beri tartisiliyor ya hani 62. kurban daha kac tane olacak diye, hic umutlu degilim...Sadece Turkiye degil konu, bir suru ulkede hala devam eden dar gorusluluk sorun. Bize de ters gelen, okudugumuzda "bu kadar kit beyinli olur bir insan" dedigimiz postlar oluyor ama tolere ediyoruz, toleransi ogreniyoruz...ya da umarim ogrenecegiz...
Ben bugun bir gorusmem oldugu icin katilamadim yuruyuse, umarim protestolar ise yarar ve bu konuda genel anlamda ciddi adimlar atilir tum dunyada...
Kareem'le ilgili okumak isterseniz:
LSE-The Beaver
Kareem'in blogu (dogal olarak arapca yazilmis, google'in tercuman servisini kullanabilirsiniz okumak icin)
Protesto icin
Genel olarak Google
Sunday, February 11, 2007
As (-erilen muhtesem tatli) ure
Gonul ne kahve ister ne kahvehane
Gonul asure ister, gerisi (oohooooo) bahane
:)
Donucem efen'm, bilare...
(Yogurt corbasi ve tayland usulu tatlilarla donucem bu hafta icinde.) )
Gonul asure ister, gerisi (oohooooo) bahane
:)
Donucem efen'm, bilare...
(Yogurt corbasi ve tayland usulu tatlilarla donucem bu hafta icinde.) )
Friday, January 12, 2007
Szechuan Noodle Salad :)
Uuuu:) Yine muhtesem bir salatayla donuyoruz blog.a, sevgili foodie.ler:) Cin meyveleri yazacaktik, kaldi, bari yakin diyarlardan bir salatayla acigi kapatalim dedik:)
Tarif yine Rebar Modern Food Cook Book'tan, bu kitapla Alsterberg ve Urbanowicz harikalar yaratmis bariz, bir kitabin her tarifi mi leziz olur yani, hayret! Israrla tavsiye ediyoruz efen'm, her mutfaga lazim.)
Noodle'la ilk tanismamiz kampusteki kafeteryada satilan noodle cup'larla olmustu, kucuk plastik bir kap, icine sicak su koyuyorsunuz, sonra yiyorsunuz. Dunyada yenip yenilebilecek en korkunc yiyeceklerden biri sanirsam! Sakatatlari da unutmadim tabi ki kotu yiyecekler arasinda ama olsun, oldukca basarisiz kendisi! Plastik gibi noodle'lar icinde yuzuyor, ne tat ne doku booooo cok kotu cok! Eger orda burda gorup de merak ederseniz bastan uyariyorum, fazla merak iyi degil...
Neyse, sonrasinda tabi Wagamama'yla noodle'a karsi olan hislerim degisti tamamen, ozellikle udon denilen kalin noodle'lar tavuk ve zencefille harika oluyorlar, soba denilen inceleri de corbanin icinde guzel oluyor. Bu arada Japon arkadasim Toyomi dedi ki Wagamama'da is yokmus, asil Japon yerlerine gitmek gerekiyormus. Piccadilly Circus'ta Japan Centre diye bir yere goturdu beni, cok guzeldi. Fotograf cekme firsatim olmadi ama en yakin zamanda orasi ve oraya yakin olan Minamato Kitchoan'la ilgili bir post yazmak istiyorum. Ozellikle Japon pastanesi, Minamoto, kismi pek bir ilginc ve de leziz!
Konuyu daha cok dagitmadan hemen salataya doneyim. Yapimi oldukca basit fakat malzemeleri onceden temin etmek lazim, eminim buyuk sehirlerdeki marketlerde satilmaya baslamistir artik:
Sosu icin malzemeler:
2 yemek kasigi susam yagi
1,5 cay kasigi aci yag (zeytinyaginin icinde biraz pul biber ekseniz herhalde isinizi gorur)
3 dis sarmisak
Yarim cay kasigi pul biber
2 yemek kasigi pirinc sirkesi
Yarim cup (120 ml) soya sosu
1 cup su
1/4 cup bal
1 cay kasigi misir unu
2 misket limonu suyu
2 yemek kasigi kisnis
Salata icin malzemeler:
450 gr soba noodle
2 yemek kasigi hijiki deniz yosunu
4 taze sogan
1 havuc
1 tatli kirmizi biber
1 salatalik
1 avokado
1/4 cup cashews (buna hint fistigi deniliyor sanirim memlekette, emin degilim)
Once noodle'lari paket uzerindeki tarife gore pisiriyoruz, bu da bol suda makarna gibi haslama seklinde oluyor. Zamana dikkat etmek lazim, cok haslanirsa iyi olmuyor, azicik diri kalsa daha guzel. Sonrasinda makarnadan farkli olarak suzerken soguk suyun altindan geciriyoruz ki daha diri kalsinlar, ve ardindan da ustune azicik susam yagi gezdirip buzdolabinda dinlenmeye birakiyoruz.
Sonra hemen sosu hazirlamaya girisiyoruz. Yaglari kucuk bir kabin icinde isitiyoruz, sarmisak ve aci biberi ekleyip pisiriyoruz. Ocagi kisik ateste tutmak lazim, malum sarmisaklar hemencecik yaniveriyor. Sirke, soya sosu ve suyu ekleyip kaynamaya birakiyoruz. Kaynadiktan sonra isisini azaltip bali ekliyoruz. Misir ununu azicik suyla ayri bir kasenin icinde karistirip sosun icine koyuyoruz. 5 dk daha pisiriyoruz, azicik yogunlasiyor bu arada kendisi. Ocagi sondurup icine misket limonu suyunu ve kisnisi ekliyoruz. Azicik dinlendiriyoruz bunu da:)
Son olarak da havucu rendeliyoruz, salataligi, soganlari, biberi ince ince dogruyoruz. Bu cig sebzeleri, suda beklettigimiz kuru deniz yosununu, noodle'i ve sosu buyukce bir kasenin icinde karistiriyoruz.
Uzerine sus niyetine avokadolari ve hafif kavurdugumuz fistigi koyuyoruz...Ve hayretler icinde kaliyoruz! "Aaaaa bu ne lezzet" diyoruz kendi kendimize, "offff bu kadar da guzel olunmaz ki ama canim, ben bir tabak daha mi yesem" vb tadinda bir suru kucuk cumlecikler kuruyoruz:)
Afiyet olsun simdiden:) Herkese mutlu haftasonlari!
Not 1: Malzeme listesi oldukca genis gozukuyor ama aslinda sosa katilan ozel yag ve soslar disinda cok da zor bulunan bir sey yok icinde. Umarim siz de deneme sansi bulursunuz:)
Not 2: Salata diyoruz ama noodle'lar cok sisiriyor insani; ana yemek olarak rahatlikla tuketilebilecek bir salata, bilginize.)
Not 3: Bu kitabi aldiklari icin Rob ve Brandy'e tekrardan tesekkurler:) Kucuk Jacob kocaman olmus, merak edip izlemek isterseniz Jacob's Junction'dan size el, pardon popo, sallayabilir:)))
Special note for Brandy & Rob: This is the second recipe we're trying from Rebar, it's amazing!!! Thanks again for the book:) Missed you loads! Loves & kisses from London:)
Tarif yine Rebar Modern Food Cook Book'tan, bu kitapla Alsterberg ve Urbanowicz harikalar yaratmis bariz, bir kitabin her tarifi mi leziz olur yani, hayret! Israrla tavsiye ediyoruz efen'm, her mutfaga lazim.)
Noodle'la ilk tanismamiz kampusteki kafeteryada satilan noodle cup'larla olmustu, kucuk plastik bir kap, icine sicak su koyuyorsunuz, sonra yiyorsunuz. Dunyada yenip yenilebilecek en korkunc yiyeceklerden biri sanirsam! Sakatatlari da unutmadim tabi ki kotu yiyecekler arasinda ama olsun, oldukca basarisiz kendisi! Plastik gibi noodle'lar icinde yuzuyor, ne tat ne doku booooo cok kotu cok! Eger orda burda gorup de merak ederseniz bastan uyariyorum, fazla merak iyi degil...
Neyse, sonrasinda tabi Wagamama'yla noodle'a karsi olan hislerim degisti tamamen, ozellikle udon denilen kalin noodle'lar tavuk ve zencefille harika oluyorlar, soba denilen inceleri de corbanin icinde guzel oluyor. Bu arada Japon arkadasim Toyomi dedi ki Wagamama'da is yokmus, asil Japon yerlerine gitmek gerekiyormus. Piccadilly Circus'ta Japan Centre diye bir yere goturdu beni, cok guzeldi. Fotograf cekme firsatim olmadi ama en yakin zamanda orasi ve oraya yakin olan Minamato Kitchoan'la ilgili bir post yazmak istiyorum. Ozellikle Japon pastanesi, Minamoto, kismi pek bir ilginc ve de leziz!
Konuyu daha cok dagitmadan hemen salataya doneyim. Yapimi oldukca basit fakat malzemeleri onceden temin etmek lazim, eminim buyuk sehirlerdeki marketlerde satilmaya baslamistir artik:
Sosu icin malzemeler:
2 yemek kasigi susam yagi
1,5 cay kasigi aci yag (zeytinyaginin icinde biraz pul biber ekseniz herhalde isinizi gorur)
3 dis sarmisak
Yarim cay kasigi pul biber
2 yemek kasigi pirinc sirkesi
Yarim cup (120 ml) soya sosu
1 cup su
1/4 cup bal
1 cay kasigi misir unu
2 misket limonu suyu
2 yemek kasigi kisnis
Salata icin malzemeler:
450 gr soba noodle
2 yemek kasigi hijiki deniz yosunu
4 taze sogan
1 havuc
1 tatli kirmizi biber
1 salatalik
1 avokado
1/4 cup cashews (buna hint fistigi deniliyor sanirim memlekette, emin degilim)
Once noodle'lari paket uzerindeki tarife gore pisiriyoruz, bu da bol suda makarna gibi haslama seklinde oluyor. Zamana dikkat etmek lazim, cok haslanirsa iyi olmuyor, azicik diri kalsa daha guzel. Sonrasinda makarnadan farkli olarak suzerken soguk suyun altindan geciriyoruz ki daha diri kalsinlar, ve ardindan da ustune azicik susam yagi gezdirip buzdolabinda dinlenmeye birakiyoruz.
Sonra hemen sosu hazirlamaya girisiyoruz. Yaglari kucuk bir kabin icinde isitiyoruz, sarmisak ve aci biberi ekleyip pisiriyoruz. Ocagi kisik ateste tutmak lazim, malum sarmisaklar hemencecik yaniveriyor. Sirke, soya sosu ve suyu ekleyip kaynamaya birakiyoruz. Kaynadiktan sonra isisini azaltip bali ekliyoruz. Misir ununu azicik suyla ayri bir kasenin icinde karistirip sosun icine koyuyoruz. 5 dk daha pisiriyoruz, azicik yogunlasiyor bu arada kendisi. Ocagi sondurup icine misket limonu suyunu ve kisnisi ekliyoruz. Azicik dinlendiriyoruz bunu da:)
Son olarak da havucu rendeliyoruz, salataligi, soganlari, biberi ince ince dogruyoruz. Bu cig sebzeleri, suda beklettigimiz kuru deniz yosununu, noodle'i ve sosu buyukce bir kasenin icinde karistiriyoruz.
Uzerine sus niyetine avokadolari ve hafif kavurdugumuz fistigi koyuyoruz...Ve hayretler icinde kaliyoruz! "Aaaaa bu ne lezzet" diyoruz kendi kendimize, "offff bu kadar da guzel olunmaz ki ama canim, ben bir tabak daha mi yesem" vb tadinda bir suru kucuk cumlecikler kuruyoruz:)
Afiyet olsun simdiden:) Herkese mutlu haftasonlari!
Not 1: Malzeme listesi oldukca genis gozukuyor ama aslinda sosa katilan ozel yag ve soslar disinda cok da zor bulunan bir sey yok icinde. Umarim siz de deneme sansi bulursunuz:)
Not 2: Salata diyoruz ama noodle'lar cok sisiriyor insani; ana yemek olarak rahatlikla tuketilebilecek bir salata, bilginize.)
Not 3: Bu kitabi aldiklari icin Rob ve Brandy'e tekrardan tesekkurler:) Kucuk Jacob kocaman olmus, merak edip izlemek isterseniz Jacob's Junction'dan size el, pardon popo, sallayabilir:)))
Special note for Brandy & Rob: This is the second recipe we're trying from Rebar, it's amazing!!! Thanks again for the book:) Missed you loads! Loves & kisses from London:)
Subscribe to:
Posts (Atom)