Sunday, April 30, 2006

Midye Sote :)

uuuhhmmm muhtesem bir tarifle geri donuyorum "sevgili blog okuyucularim" ehehe:))) Cok bir komigime gidiyor bazi bloglarda yaziyorlar ya boyle "sevgili blog okuyucularim" diye :))) Guzin abla hepimizin icine islemis, bir kosemize sinmis kalmis sanirsam:))

Saka bir yana ben hala eskisi gibi dogru duzgun upuzun keyifli postlar yazacak rahatlikta degilim, onumuzdeki 2 ayda olabilecekmisim gibi durmuyor, hatta 4 ay mi deseydim, neyse yani eylule kadar diken ustundeyim, saglik olsun:)

Ama yani bugun bu midye soteyi yaptiktan sonra o kadar cok begendim ki dedim "eklemezsem olmaz":) Tarif cok basit, her zamanki usulde, simdi diyorsunuzdur kesin "kiza bak bir tarif ogrenmis sebzeye ete her bir seye ayni seyi uyguluyor" ki haklisiniz da tabi yani eminim bunun bir suru puf noktalari vardir benim bilmedigim ve de hali hazirda yapilanlari cok daha guzellestirecek. Nitekim bu puf noktalar aklimin bir kosesinde ikamet etmeye baslayincaya kadar (ki bu demek oluyor ki anne kusun yanina gidinceye kadar eheh:)) ) bu tarifler boyle olur gider, benden soylemesi:)

Uzun lafin kisasi ihtiyac listemiz soyle:

100 gr kadar midye, 1 havuc, 2 kucuk sogan, 2 dis sarimsak, 2 adet domates, zeytinyagi, tuz, karabiber, kuru feslegen, kuru nane, kirmizi toz biber

Azicik zeytinyagini kizdirdiktan sonra icine kucuk kucuk dogradigimiz sogan ve sarmisagi atiyoruz. Sonra icine dogranmis havucu ekliyoruz ve bunlarin ustune baharatlardan serpistiriyoruz. Dogranmis domatesleri de bunlarin ustune ekleyip bunlarin iyice birbiriyle butunlesmesini bekliyoruz. Bu asamada bu havuclarin falan guzel pismesi onemli cunku midyeler cabuk pistigi icin sonrasinda iyi pismeyebilir midyeyle beraber diye dusunursek. Neyse iste son olarak da iyice yikadigimiz midyelerimizi icine atiyoruz ve de bir guzel karistirip kendi haline birakiyoruz. Yaklasik bir 15-20 dk.da pisiyor ve de afiyetle yiyoruz.

Taze biberiniz varsa onu da katarsaniz guzel olacagindan eminim, zira burdakiler kart kart oldugu icin hic katma geregi duymadim ben.

Afiyet bal seker olsun efenim:)

Not 1: Bu ayiklanmis midyeleri ben marketten hazir aldim, turkiyede dondurulmus olarak satiliyor olabilir, ya da balikcilarda olabilir, ya da tabi ki ilk akla gelmesi gereken yer denizde vardir di mi ama:) dalin cikartin:))) dikkat edin tabi eller kesilmesin:) sonrasinda cikarttiginiz midyeleri buyuk bir kapta haslarsaniz bunlarin agizlari acilir siz de icini temizlersiniz ve de sotelik midyeniz hazir olur:) Hatta boyle yazin cikartip buzluga kucuk paketler halinda atarsaniz deep freeze olarak, sonradan kisin kullanabilirsiniz gonul rahatligiyla...

Aslinda midyenin en guzel hali midye koftesi bence, babam muhtesem yapar, mucver gibi yapiliyor ama garip bir tarifi var ben bilemiyorum, ogrenir ogrenmez onu da bir denerim:)

Not 2: Tarifle alakasiz ama burdan aramiza yeni katilan Jacob'a hosgeldin demek istiyorum:) Welcome to our weird world little Jake:)

Kendisinin iri iri gozleriyle bakan nasil muhtesem bir bebek oldugunu buraya tiklayarak ya da Sevdigimiz Siteler kisminda Jacob's Junction linkine tiklayarak gorebilirsiniz. Tam yemelik, hirt:)

Friday, April 28, 2006

Worst Music Video Ever :)

Biliyorum uzun zamandir yazamiyorum ve de bir sure daha da yazamayacagim, zira butun fotograflarim hazir ama oturup gonul rahatligiyla yazacak zaman yok.

Bu arada ama simdiye kadar gormus oldugum en komik videolardan birinin linkini gonderdi Finlandiya'li bir arkadasim, sizinle paylasmadan edemedim:)

http://video.google.com/videoplay?docid=-8610362188397291938

80'li yillarda Finlandiya'li iki sarkici tarafindan soylenen "I wanna love you tender" sarkisinin klibi...Sarki muhtesem, danslar daha muhtesem:)))

Yakin zamanda gorusmek uzereee :)

Wednesday, April 12, 2006

10 9 8 7 6 ... Geri sayim baslasin:)

Evetttttttt, geri sayim baslasin:) Met'im geliyor yarin, 3 aydir gorusmuyoruz, bir heyecan, bir sevinc eheh:))

Hayir, aslinda onu ozledigimden degil, annem bir surprizler yolluyormus, onlarin merakindan yani, yoksaaaa hic aramam, hic sormam, hic isim olmaz :) Ustelik upuzun kalicak, her gun bik bik basimda :) Olacak is degil sayin seyirciler!!!

Pisibukcum, dertlere burunmussun sekerim, ne is??? Anacigin benimle 10 gun, kiskanmaca yok valla, hep seninle mi olucak hih! [eheheh:)) cok da hain gulusler attim burda:))) ]

Metik, bekliyorum kuzummm:)

Monday, April 10, 2006

I Amsterdamaged

Gecen hafta ani bir sekilde Hollanda'ya gittim, Carsamba ve Persembe geceleri The Hague (onlarin deyimiyle Den Haag) sehrinde kaldim. Bu surede yapmam gereken islerden dolayi sehirde cok fotograf cekme sansim olmadi malesef.

Cuma gunu plaja gitmeyi planliyordum, Kuzey denizini yakindan gormek icin, ama ucagim erken bir saatte oldugu icin hepsi yetisemeyecek diye dusunup direkt Amsterdam'a geldim. Cok az zamanim vardi, o yuzden cok fazla yer goremedim. Elimde harita vb de yoktu, Central Station'dan ciktigim gibi gelismis [:)] yon duygum sayesinde ve tabi ki sokaktaki haritalarin da yardimiyla [:)] 3 saatlik bir yuruyus yaptim. Sanirsam sehrin ancak %5 ini falan gorebilmisimdir. Cok plansiz oldugundan cok bir bilgilendirici gezi olamadi ama olsun.


Sehir gercekten cok guzel, her tarafta kanallar, tekneler, laleler, bisikletler...Ve tabi ki mariuana, mantar vb uyusturucular ve bunlarla ilgili bir suru turistik t-shirt, mug vs. Sıcak bir havada tekrardan gidilip gorulmesi, bir kac gun yasanmasi gereken bir yer kesinlikle.

Bir de Amsterdam'dan Hague'a giderken yolda bir suru yel degirmenleri gordum, trenle geciyordum fotolarini cekemedim ama cok guzellerdi.

Evet, tekrar gitmeli....

Iste "I Amsterdam" :

Sehirdeki butun yollarda bisikletler icin ozel bolumler var, herkes de bundan yararlaniyor tabi ki. Ama bir tanecik dag bisikleti gormedim, hep bu eski tarz bisikletlerden. Benim de boyle bir acik mor bisikletim vardi, cok seviyordum, hep onu andim Amsterdam sokaklarinda:) Bir de Londra'dan sonra garip olan sey insanlarin bisikletlerini on tekerlekle ana govdeyi birbirine baglayan bir tanecik kilitle sokakta birakip gitmeleri...Garip cunku Londra'da olsa en az uc kilit olur bisikletin ustunde, yoksa boyle tek kilitle birakip gidersen dondugunde sadece ana govdeyle o on tekerlegi bulursun (onlari tabi baska bir demire bagladiysan, yoksa onlari da bulamazsin), diger butun parcalar (sele, zincir vb ne var ne yoksa) coktan calinmistir. Burda guvenlik o yonden daha iyi sanirim.







Doei doei!!!

Mantar

Farkettim ki yemek sitelerinde mantarli tarifler pek yayinlanmiyor. Oysa ki mantar cok da lezzetli bir seydir, vitamin mineral vb yonunu bilemeyecegim ama guzeldir bariz.

Mantarin en guzel kullanim sekli peynirli sarimsakli ic doldurulup firinlanmis hali oluyor bence. Bunun yanisira tabi ispanakli pizzalarin ustune de cok guzel oluyor, denemenizi tavsiye ederim.

Bir de bir yan yemek tarifi var, havuclu tavuklu bir yemegin yanina kremayla yapiliyor, ama onu bir baska posta birakalim.

Ben dun kavurmasini yaptim. Uzun uzadiya yazacak bir sey yok, dogranmis sogan ve sarimsak azcik tuzla zeytinyaginda kavurulur, icine havuclar ve dogranmis domatesler atilir (havuclari da kucuk !?! dograsaymisim hic fena olmazmis) Icıne de en son mantarlar atilir. Arada bir karistirilarak mantar suyunu cekene kadar pisirilir. Kendisi cok su biraktigi icin tekrardan icine su koymaya gerek yok, hatta koymayiniz ! :)

Dun aklima takildi, bu mantarlarin saplari yeniliyor mu? Ben emin olamadigimdan attim ama nedir ki acaba olay?

Saturday, April 08, 2006

Ispanak salatasi

"Ispanak dedigin salata olmali" diye baslamayacagim tabi ki de:) ehehe:))) Ispanak dedigin guzel bir kavurmada kullanilmali, zeytinyagli, havuclu ve pirincli. Arada normalde kapuska yemeyen yaramaz cocuklar icin tadi farkettirilmeden koyulan pirasa parcalari olmali, degil mi annecim? :) Evet, evet, ispanak dedigin kesinlikle guzel bir zeytinyagli yemek olmali.

Ama fekat soyle bir durum mevcut: Sen git marketten kocaman torba ispanak al, usenme, teker teker yika hepsini, sogandi havuctu dogra pisir, sonra n'olsun? Ancak bir kasecik yemek ciksin! Olur mu boyle sey? Yakisir mi tembel yurt insanina o kadar ugrasip aninda biten yemek:)

Bu nedenle ben de bugun bir degisiklik yapmaya karar verdim, dedim "ne gerek var kardesim pisirmeye, madem pisince minicik kaliyosun ben de seni cig yerim":) Ispanaklarin istedigim kadarini guzelce yikayip dogradim, uzerine suzme yogurt gezdirdim. Kucuk bir tavada zeytinyaginda incecik dogradigim sarmisaklarimi kavurdum, icine kirmizi biberi karistirip hemencecik aldim ocaktan ki yanmasin. Bu karisimi da yogurdun ustune doktum ve de en uste de nane ve de biraz tuz ekledim.

Nefis oldu desem? :) Kolay, pratik, leziz, saglikli; tembel gunlerde saglikli bir sey yemek icin birebir! Afiyet olsunnnnnnnnn:)

Mor, mor, morrrr

Milkshake dedigin mor olmali! Oyle cikolatali, muzlu, cilekli olmamali; Amerikan filmlerinden firlamis gibi gorunmemeli; yaraticilik icermeli, leziz olmali, saglikli olmali!!! Evet, evet, milkshake dedigin mor olmali!

Mutfaktaki karistirici bir elektronik aletin icine (ki biz yandaki resimde goruldugu gibi smoothie makinamizi kullandik) muzlar dogranmali, icine blueberry (Turkce karsiligi nedir tam bilmiyorum) ve de kirmizi orman meyveleri (atiyorum bogurtlen, frambuaz vs, donmus olarak bulunabilir marketlerde, tazesi cok pahali oluyor) koyulmali...Ustune sut eklenmeli...Bir guzel karistirilmali (sanki kendim karistiriyormusum gibi oldu bu soz:) ) !


Uzun renksiz camdan bir bardak secilmeli (ki rengi apacik ciksin ortaya) ...

Ustundeki kopukcuklerle eglenilmeli, lezzetin tadina varilmali, afiyetle goturulmeli:)

Oyle bran flakes modunda sıkıcı kahvaltilar yapilmamali, en azindan haftasonlarinda!!! (bir de kendim uygulayabilsem bu dediklerimi:) )


Monday, April 03, 2006

Ev yapimi Sushi :)

Evet evet, yanlis okumadiniz basligi, isbu postta ev yapimi sushi tarif edecegim:) Boyle hizmet gorulmedi valla:) ehehe:)) Londra'da sushi yapim kurslari var, yarim gunlugu 50 pound falan, bakiniz burda bedavadan tarif veriyorum, degerim bilinsin:)))

Saka bir yana olay su: Bir yan blokta kalan Kanada'li bir arkadasim "yarin aksam Sushi yapicam Burcu gelmek ister misin" dedi, "sorulur mu" dedim aaa "ayip":) Universitedeyken (yani lisansta) Japon bir arkadasi varmis, ona dert yaniyormus bu etraftaki sushi tarifleri cok zor diye, o da "olur mu oyle sey" demis, usenmemis ogretmis:) O da sag olsun bize yapti bu aksam, cok da lezizdi:) Kafanizdaki sushi on yargilarini atin bakalim, tarife geciyorum:)

Simdi once pirinci pisiriyoruz. Pirinc ozel Japon pirinci, bizim pilavlik pirincten olmuyor. Bir de ozel Pirinc Sirkesi varmis, ondan koyuyormussun pistikten sonra, boylece yapis yapis (bizim lapa diye tabir edecegimiz) ic harcimiz hazir oluyor. Bu yapisik olmasi dagilmamasi icin tabi ki, yoksa zannediyor musunuz ki ver Japona bizim tane tane pilavi yesin o chopsticklerle, ne mumkun:)

Neyse diger yanda icine koymak istedigimiz malzemeleri hazirliyoruz, hazirlarken dikkat etmemiz gereken sey malzemeleri uzun uzun kesmek. Bu aksamki malzemeler de havuc, salatalik, biber ve avakado vardi. Bir de shrimp denen kucuk karidesler.

Bu cevresine sardigimiz kagidimsi malzemeye de nori deniliyor, ne oldugu hakkinda hicbir fikrim yok:) Simdi asil olay soyle, norimizden bir adet alip ustune pirinci yayiyoruz iyice. Norinin en ucunun bos olmasina dikkat ediyoruz ki kapatirken zorluk cekmeyelim. Sonra pirincin ustune bir sira istedigimiz sebzelerden ve karideslerden diziyoruz. Isterseniz sadece sebzeyle de yapabilirsiniz. Sonra bunu sariyoruz, bize cok yabanci degil, dolma gibi sariliyor:) En uca geldigimizde ucunu suyla islatiyoruz ki yapissin, azcik bastiriyoruz. Hazir oluyor.


Bu buyuk parcayi keskin bir bicakla kucuk parcalara ayiriyoruz ve ta tammmmm sushilerimiz hazir.

Sushimizi tek basina yersek cogunlugu pirincten olustugu icin cok kuru oluyor. Bu nedenle bir kaseye soya sosu koyuyoruz, eger aci seviyorsak icine wasabi ekliyoruz. Wasabi yesil renkli bir krem, ciddi (!!!!!) aci, o yuzden ben denemedim bile. Bunu soya sosunun icine dilediginiz kadar sıkıyorsunuz, catal yardımıyla karıstırıp sushinizi bu sosa banip afiyetle yiyorsunuz. Ben sadece soya sosuna bandim, cok tuzlu ama az bandirilirsa guzel oluyor.
Bir de bunun yaninda konserve zencefil yedik, yandaki resimde gordugunuz beyaz kapakli kavanozdaki pembemsi seyler. Bunun tadi keskin oldugundan ufacik parca aliyorsunuz, soyali sushinizin ustune koyup yiyorsunuz.

Bir de bu soyaya bandirilip yenilebilecek bir diger yiyecek de tempura. Yandaki resimde gordunuz kizarmis brokoli, karnibahar ve havuclar oluyor bu da. Japon aperatifi gibi bir sey. Hamurumsu bir seye bandirip kizartiyorlar. Sonrada soyali sosa banip yiyorlar yine. Daha once benim Italyan arkadasim aynisini buyuk bamyalarla yapmisti ama sosta o kadar cok wasabi vardi ki ben sadece bir tane deneyebilmistim:) Bu da gayet leziz bir sey, tarifini tam bilmiyorum ama bir yerde denk gelirse deneyiniz:)

Ev yapimi sushi yedigime, hatta kendim de bir iki roll yaptigima hala inanamiyorum:) Super:)